"demektir ki" - Translation from Turkish to Arabic

    • يعني أن
        
    • يعني بأن
        
    • يعني أنني
        
    • يعني أنّ
        
    • يعني أنّه
        
    • يعني أنك
        
    • يعني أننا
        
    • يعني أنها
        
    • يعني انه
        
    • يعني بأنه
        
    • يعنى أن
        
    • يعني أني
        
    • يعني أنه
        
    • الذي يَعْني
        
    • يعنى أنه
        
    Bunu yasa dışı yapmak, çoğumuzun tek başına çalışması demektir. Ki bu bizi şiddet içeren suçlara karşı savunmasız bırakır. TED بجعل ذلك غير قانوني يعني أن الكثيرين منا يعملون بصفة فردية، من الواضح أن ذلك يجعلنا عرضة لمرتكبي أعمال العنف.
    Bu demektir ki vücudunuzun çoğu yeri sizden daha gençtir! Open Subtitles هذا يعني أن معظم جسمك هو صفقة جيدةوهوصغيرمما أنت عليه.
    Bu demektir ki Karanlık Kişiler de tebeşirin peşinde. Open Subtitles هذا يعني بأن جهة الظلام تبحث عن الطباشير أيضا.. ذلك يعني بأن اللعبة الكبيرة قد بدأت
    Bu demektir ki geceleyin uykuya dalabilirim ve kabilemden birinin tehlikelere karşı gözcülük yapacağına güvenebilirim. TED مما يعني أنني أستطيع أن أنام ليلا وأنا واثق أن هناك أحد من القبيلة يقوم بالحراسة.
    Haberleri gösteriyor bu da demektir ki ona bakarak zaman aralığını belirleyebilirim. Open Subtitles وهذه هي الأخبار، ممّا يعني أنّ بإمكاني تأكيد الطابع الزمني باستخدام ذلك.
    Bu da demektir ki kasada 10 veya 12 milyon var. Open Subtitles هذا يعني أن هناك 10 أو 12 مليون دولار في الخزنة
    Bu da demektir ki zencilerin büyük umudu AIDS'e yakalanmış. Open Subtitles مما يعني أن الأمل الأسود الكبير لديه مرض نقص المناعة
    Bu da demektir ki, damadı bir sonraki Şef olacak! Open Subtitles مما يعني أن زوج أبنته سيكون في الطريق ليكون زعيــما
    Bu da demektir ki, eğer biri oraya gönderilirse, zamanda ilerleyemezler. Open Subtitles مما يعني أن أي شخص ينتقل إليه لا يستطيع التقدم بالوقت
    Bu da demektir ki, gerçek hakaret, eşyalarını karıştırmamak olur. Open Subtitles مما يعني أن الإهانة الحقيقة هي عدم البحث في أغراضها
    demektir ki, onu bulup kurtarmalıyız ardından onu alaşağı ederiz. Open Subtitles والذي يعني أن علينا إيجاده, انقاذه, وبعدها وكما تعرفون, إسقاطه.
    Bu da demektir ki bizim kendi... sayfalarımızı poliçeye koymamız gerekiyor. Open Subtitles ما يعني بأن علينا وضع صفحاتنا في المشروع
    Hastahanedeyim, bu demektir ki ofisimde değilim, ve bu da neler olup bittiğini bilmiyorum demektir. Open Subtitles أنا في المستشفى ، وهذا يعني أنني لست في مكتبي وهذا يعني أنني لا أعرف ماذا يحصُل
    Bu da demektir ki, insanlar Cehennem Evi'ne gelip duracaklar ona rastlayabilirler ve birileri incinebilir. Open Subtitles هذا صحيح , مما يعني أنّ الناس سيأتون إلى منزل الجحيم يندفعون إليه و شخص ما قد يتأذى
    Ona bakamıyor bile, bu demektir ki onun söylediklerinin bir kelimesine inanmıyor. Open Subtitles إنّه حتّى لا ينظر إليها، ممّا يعني أنّه لا يصدّق كلمة تقولها.
    Bu demektir ki, eğer yapmanı istediğim şeyi yapmazsan, cebimden buzdolabına gireceksin. Open Subtitles و لكن أموالك ليست كافية هذا يعني أنك في جيبي
    Evet, o da böyle bir şey söyledi. Tamam, bu da demektir ki hikâyenin yarısındayız. TED قالت نعم، شئ من هذا القبيل. حسنا، هذا يعني أننا في نصف القصة.
    Nineniz bunun üzerinde çalışıyordu, bu da demektir ki çözmeye çok yaklaşmıştı. Open Subtitles جدتك كانت تعمل على بداية إذاً هذا يعني أنها كانت قريبة لاكتشافها
    Yani bu demektir ki tesadüfi sonuçlara farklı bir bakış açısıyla bakmalıyız. TED اذا هذا يعني انه علينا ان ننظر بصورة مغايرة للعواقب الغير مقصودة
    Bu demektir ki bugün doğan Afrikalı bir çocuk 3 gün önce doğan bir çocuğa göre 1 gün daha fazla yaşam süresine sahip. TED وهذا يعني بأنه إن وُلِدَ طفل أفريقي اليوم، بدل أن يولد قبل ثلاثة أيام، فإنه سوف يحصل على يوم إضافي في آخر عمره
    Burada yarım milyon papelim var, bu demektir ki bazı zavallıların yok. Open Subtitles لقد حصلت على النصف مليون هنا مما يعنى أن بعض المساكين ليس لديهم
    Bu demektir ki, buraya sahiden gelmişim, ve gördüğüm her şey doğruydu. Open Subtitles ذلك يعني أني حقا كنت هنا وكل شيء رأيته حقيقي
    Bu demektir ki, 90 dakika sonra kanımdaki alkol tamamen gitmiş olacaktır. Open Subtitles مما يعني أنه لم يكن هناك كحول في دمي بعد 90 دقيقة
    Pekala, başka bir ödül avcısıydı, bu demektir ki Open Subtitles الموافقة، تلك كَانتْ أخرى صيّاد وفرةِ، الذي يَعْني أكثر
    Güzel, bu demektir ki merdivenlerde başkaları da olabilir. Open Subtitles هذا شيء جيد. هذا يعنى أنه ربما يكون هناك آخرون على السلالم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more