"dememişti" - Translation from Turkish to Arabic

• يقل

Bir şey demedim. Jimmy'nin kafası çok bozuktu, güle güle bile dememişti.
لم أقل شيئاً، جيمي كان غاضباً لم يقل حتى إلى اللقاء

Aslında o esnada kimse dememişti ama sanırım yanına kâr kaldı.
في الحقيقة، لم يقل أحدهم ذلك في ذلك الوقت ولكن أعتقد أنّه قد أفلت بذلك

Hay böyle işe, kimse kamera dememişti bana. Birazcık şişmem lazım.
لم يقل أى احدٍ شيئاً حول الكاميرات على قرع الأجراس

Allahtan herkes dememişti bunu.
ولكن لحين الحظ، لم يقل الجميع ذلك

Daha önce kimse bana "ateşlisin" dememişti.
لم يقل لي احد كلمة رهيبة من قبل

"Bebeğin altını değiştirmesini istediğimde bana asla hayır dememişti."
"لم يقل لا أبداً عندما أطلب منه تغيير الحفاضة.

Önceden hiç böyle bir şey dememişti.
لم يقل لي اي شئ على هذا النحو من قبل

Şimdiye dek kimse bana hırçın dememişti.
لم يقل لي احد قط اني قاسية

Kesin gelirim, dememişti.
لم يقل بأنه سيأتي بشكل مؤكد

Dün gece ben yatakta sigara içerken Charlie hiçbir şey dememişti.
لم يقل (تشارلي) هذا بينما كنت أدخن بالأمس في الفراش

Bakın, onlara zarar vereceğine dair bir şey dememişti, tamam mı? Sadece Hawaii'ye ne zaman geleceklerini öğrenmek istiyordu. Neden?
أنظرا، لم يقل شيئاً عن إيزائهما قط، أراد فقط أنّ يعلم متى يصلا إلى (هاواي).

Daha önce kimse benim için böyle dememişti.
لم يقل أحد لي هذا من قبل

O da dememişti.
وهو كذلك لم يقل.

Pis dememişti. Niçin pisi ekledin ki? Herneyse.
لم يقل كلمة قذرة لماذا أضفت "قذرة"؟

- Kimse bana böyle dememişti.
لم يقل أحد لي ذلك قط.

- Bunu daha önce hiç kimse dememişti.
لم يقل احد هذا من قبل

- Ama bana hiç bir zaman bir şey dememişti. - Ne acı, değil mi?
-لكنّه لم يقل شيئاً أبداً

O bana cafenin önünde dememişti.
لم يقل : "أمام المقهي".

Orda da kimse bana "evet" dememişti.
ولم يقل أحد "نعم" لهذا أيضاً.