Ama eşarpların sonunda çiçek demeti çıkarmam çok hoş değil miydi? | Open Subtitles | ولكن، كم كان مبهج عندما سحبت باقة ورد بنهاية تلك الأوشحة |
- O halde gel benimle ve cesur annen için kraliçelere layık bir çiçek demeti hazırla. | Open Subtitles | هيا تعال وعليك إحضار باقة ورد مناسبة للملكة |
Tıpkı ekrana çok yaklaştığınızda bütün görebildiğinizin küçük noktalar demeti olması gibi. | Open Subtitles | مثلا كلما اقتربت من الشاشة كل ما تسطيع رؤيته باقة من النقاط الصغيرة |
Çentiklerin birinin arkasına bir ışık demeti koydu. | TED | قام بوضع شعلة خلف واحدة من هذه الشقوق. |
Bu ışık demeti bu çentikten geçecek, 5 mil ötedeki aynaya ulaşacak, o aynadan yansıyıp tekrar bu çentikten geçip bana gelecek. Ama, dişli çarkı hızlıca döndürürken ilginç birşey gözlemledi. | TED | إذا وجهت شعلة من خلال واحدة من هذه الشقوق على المرآة، على بعد خمسة أميال، سيرتد الضوء من المرآة. وسيعود إلي من خلال هذا الشق. لكن أمر مثير سيحدث حينما يدير العجلة بسرعة. |
Aklına mükemmel tanımlar takılmasının nasıl olduğunu ve karışık duygular demeti gibi patlamasını bilir misin? | Open Subtitles | وتنفجر في باقة من العواطف المختلطة؟ أنا مثار. أنا مفتون. |
Süs demeti alacak mıyım? | Open Subtitles | هل سأحصل على باقة ورد؟ |
Hakiki kablo demeti! | Open Subtitles | باقة حقيقة من الاسلاك! |
Bir demeti dene. | Open Subtitles | حاولي باقة |