"demir bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • من حديد
        
    • حديدي
        
    • حديديه
        
    • حديديِ
        
    - Pençeleri, çanlar gibi demir bir siluete.. Open Subtitles عندما رأوا شخصا صنع قلبة من حديد تماما مثل الأجراس
    - Pençeleri, çanlar gibi demir bir siluete.. Open Subtitles عندما رأوا شخصا صنع قلبة من حديد تماما مثل الأجراس
    Modası geçmiş aile adamı. demir bir elle hüküm sürdü. Open Subtitles الرجل العائلى من الطراز القديم حكم بيد من حديد
    Şu an demir bir kafeste tıkılıp kaldın. 70 kat yukardasın ve altında boşluk dışında hiçbir şey yok. Open Subtitles و لكنك الآن داخل صندوق حديدي معلق على ارتفاع 70 طابقاً ولا شيء تحتك سوى الهواء
    1890'da üretilmiş dökme demir bir kalorifer ve aynı zamandan kalma tahta pencere çerçevesi. Open Subtitles إنها مدفأة بطراز حديدي صنعت عام 1890 وإطار نافذة خشبي من نفس العصر
    Asıl önemli olan arkandan gelip kafana demir bir boruyla vuran bir kocan olmasıdır. Open Subtitles أن يكون لديك زوج يأتى خلفك و بيده ماسوره حديديه و يضربك بها على رأسك اللعينه هذه صفقه لعينه كبيره أن يكون لديك طفلان يختنقان و يموتان
    New York'lular demir bir çubukla bile alem yapabilirler dersem sanırım hepimizin adına konuşmuş olurum. Open Subtitles أعتقد أنني أتكلم نيابة عن الكل عندما أقول سكّان نيويورك يُمْكِنُ أَنْ يضعوا في مؤخرتهم عامود حديديِ.
    Her gün, Alman Hava Kuvvetleri bu muhteşem şehri demir bir yumruk gibi eziyor. Open Subtitles يوما بعد يوما الضرب على هذه المدينة كقبضة من حديد
    Göstericiler,1962'deki darbeden beri ülkeyi demir bir yumrukla yöneten askeri diktatörlüğün sona ermesini talep ediyorlar. Open Subtitles إنهم يطالبوا بنهاية للدكتاتورية العسكرية التي حكمت البلاد بقبضة من حديد منذ الإنقلاب عام 1962.
    Kadife eldivenin içinde demir bir yumruk varmış. Open Subtitles لقد كان هناك قبضة من حديد في ذلك القفّاز النّاعم.
    Sekiz yıl önce, sen bu şehri demir bir yumrukla yönetiyordun. Open Subtitles منذ 8 سنين، حكمتَ المدينة بقبضة من حديد.
    Wisconsin'de öğrendiğim tüm bilgilerle anavatanıma dönmek ve demir bir yumrukla hükümdarlık sürmek istiyorum. Open Subtitles أريد العودة إلى وطني الأم، مع كلّ المعرفة التي تعلمتها في (ويسكونسون)، و أحكم بـ قبضة من حديد.
    Kötü kalpli Ayrılıkçı lider Wat Tambor şimdi demir bir yumrukla hükmetmekte. Open Subtitles والقائد الشرير للانفصاليون (وات تامبور) يحكم الان بقبضة من حديد
    demir bir el mi istiyorsun? Open Subtitles تريد يدا من حديد ؟
    Evet, Bijon anahtarı, demir bir çubuk, demir bir boru ya da diğer yaklaşık bin metal parça olabilirdi. Open Subtitles أجل، من الممكن أنه كان إطاراً حديداً أو قطعة حديد تسليح أو أنبوب حديدي أو حوالي الآلاف من الأدوات المعدنية الاخرى
    Ve hastalarını tedavi eden bir doktora kazığa oturtulmuş demir bir direk bulunduğunu söyledim. Open Subtitles وقيل لي أن الطبيب الذي عالج المرضى قد عثر عليه مخزوقاً بعمود حديدي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more