| Onbaşı Krüger ve grubu Wolf Köprüsü'nü savundu ve Demir Haç'a layık görüldü. | Open Subtitles | ستورمان كروجار ومجموعته دافعوا عن جسر ولف وقد تقلد الصليب الحديدي من الدرجة الثانية |
| Onbaşı Wagner iki makineli tüfek yatağını havaya uçurdu ve böylece, Demir Haç'a layık görüldü. | Open Subtitles | دمر ستورمان فاجنر إثنان من الرشّاشات المخبأة ولهذا، تقلد الصليب الحديدي |
| Onbaşı Rauch hatlar arasında mesaj taşıdı ve Demir Haç'a layık görüldü. | Open Subtitles | ستورمان راوتش استلم رسائل مخترقاً خطوط القتال وتقلد الصليب الحديدي من الدرجة الثانية |
| Onbaşı Krüger ve grubu Wolf Köprüsü'nü savundu ve Demir Haç'a layık görüldü. | Open Subtitles | ستورمان كروجار ومجموعته دافعوا عن جسر ولف وقد تقلد الصليب الحديدي |
| Onbaşı Wagner iki makineli tüfek yatağını havaya uçurdu ve böylece, Demir Haç'a layık görüldü. | Open Subtitles | دمر ستورمان فاجنر إثنان من الرشّاشات المخبأة ولهذا، تقلد الصليب الحديدي |
| Onbaşı Rauch hatlar arasında mesaj taşıdı ve Demir Haç'a layık görüldü. | Open Subtitles | ستورمان راوتش استلم رسائل مخترقاً خطوط القتال وتقلد الصليب الحديدي |
| Bu subay, doğu cephesinde savaşırken yaralanmış ve Demir Haç cesaret madalyası almıştı. | Open Subtitles | الرجل الذي اُصيب للتو أثناء القتال على الجبهة الشرقية والذى ربح الصليب الحديدي للشجاعة |
| Sen Demir Haç kazanmak konusunda bu kadar istekliyken bana laf düşmez tabii Schneider. | Open Subtitles | بل أنا أتركك تذهب أولًا وحسب أعلم مدى رغبتك بوسام الصليب الحديدي |
| Demir Haç madalyasını almıştım. | Open Subtitles | احد مؤسسي الصليب الحديدي |