"demokrasinin" - Translation from Turkish to Arabic

    • الديمقراطية
        
    • الديموقراطية
        
    • للديمقراطية
        
    • ديمقراطية
        
    • والديمقراطية
        
    • للديموقراطية
        
    • ديمقراطيتنا
        
    • الديموقراطيه
        
    • الديموقراطيّة
        
    Bu karşılaştırmaya bakınca demokrasinin ekonomik büyüme açısından oldukça iyi olduğunu görüyoruz. TED وفي هذه الحالة, تتأرجح الكفة لصالح الديمقراطية فيما يتعلق بتحقيق النمو الإقتصادي.
    Bir bakıma Afrikalılar, demokrasinin kendisini protesto ediyorlar, bizim için olasılıklarını zenginleştiriyorlar. TED يحتجُ الأفارقة بطريقة ما على الديمقراطية بحد ذاتها، بإثراء إمكانياتها لنا جميعًا.
    Bu iki ülkeyi kullanarak demokrasinin aleyhine değil lehine olan bir sonuç çıkaracağım. TED فسأستعين بهذين المثالين للأتيان بحجة إقتصادية لصالح الديمقراطية, وليس ضدها.
    Cesur davranışların barış ve demokrasinin üzerine kurulduğu yapı taşlarıdır. Open Subtitles تصرفاتك الشجاعة هي الأصلب وقت الديموقراطية و السلام.. دائما شامخة
    Bu yargılama bir oyalama taktiği mi yoksa demokrasinin yeniden doğuşu mu? Open Subtitles هل هذه المحاكمة هي تكتيك مماطل ؟ او هي ولادة جديد للديمقراطية
    demokrasinin yaptığı şey yoksula seçme hakkını vermek oldu. Open Subtitles وما ديمقراطية عَمِلتْ كَانَ أَنْ يَعطي السيّئ الصوتَ.
    Bizler Batı'da, demokrasinin altın ışığını, değerlerini öğütleriz, bunun nasıl yapıldığının parlayan örnekleriyiz. TED نحن في الغرب، نحن نبشر بالقيم، نور الديمقراطية الذهبي، الذي نعتبر نحن مثالا لأشعته وكيف تم ذلك.
    demokrasinin devlet için en iyi yönetim biçimi olduğunu kimse sorgulamaz. TED من ناحية فلا أحد يشكك في أن الديمقراطية هي أفضل شكل من أشكال الحكم.
    Hatırlarsınız ki, 1970'lere kadar sürekli olarak demokrasinin yayılmasıyla beraber eşitsizlik de düşmüştü. TED ولنتذكر أنه إلى السبعينيات تواكب انتشار الديمقراطية بتقلص عدم المساواة.
    demokrasinin yaygınlaşmasıyla eşitsizlik artmış halde. TED فانتشار الديمقراطية الآن غالبا ما تصحبه زيادة في عدم المساواة.
    Fakat size basit olarak şunu geri bildirimde bulunmak isterim, hükümetin, çocuğuna nasıl davrandığını esas alarak demokrasinin ne kadar güçlü olduğunu tanımlayabilirsiniz. TED ولكنني أحكيها مرة أخرى لكم لأقول بكل بساطة أنه يمكنكم تعريف الديمقراطية القوية بكيفية معاملة حكومتها لطفلها.
    Ve bu, serbest konuşma özgürlüğü ve demokrasinin merkezi olan popüler politik eylemle ilişkisini keser. TED وهذا من شأنه وضع حد لحرية التعبير والعمل السياسي الشعبي،هو جوهر الديمقراطية.
    demokrasinin başı dertte, bunda şüphe yok ve bu kısmen, kendinin de bir parçası olduğu derin bir ikilemin sonucu. TED الديمقراطية تواجه مشكلة بلا شك، وهي تشكل جزء لا يتجزأ من مشكلة عميقة.
    demokrasinin merkezindeki problem işte bu ikilemde yatıyor. TED هذه هي المشكلة التي تواجهها الديمقراطية.
    demokrasinin, İslam'la uyuşabilir birşey olduğunu farkettiler. Değerleriyle uyuştuğunu gördüler ve demokrasiyi desteklediler. TED وادركوا ان الديموقراطية هي امرٌ متوافق مع الاسلام ومتوافق مع قيمهم لذا قاموا بدعم الديموقراطية
    Tam tersine, demokrasinin Batı'nın yükselmesine ve modern dünyanın yaratılmasına katkıda bulunduğunu düşünüyorum. TED على النقيض من ذلك، أعتقد بأن الديموقراطية ساهمت في صعود الغرب وتكوين العالم الحديث.
    Polis'ten Cosmopolis'e giden bu yolculukta, küresel seviyede bir demokrasinin gücünü yeniden keşfedebiliriz. TED في هذة الرحلة من المدن الرومانية للمدن العالمية يمكننا ان نعيد اكتشاف قوة الديموقراطية علي مستوي عالمي
    Katılımcı demokrasinin idealleri katılık yerine esneklik ile temsil ediliyor. TED المثل العليا للديمقراطية القائمة على المشاركة تتجسد من خلال المرونة بدلاً من الجمود.
    Ama sonunda sizi; yeniden düşünmeniz, risk almanız ve demokrasinin küresel evrimi olarak gördüğüm şeye dahil olmanız için teşvik edeceğim. TED ولكنني في النهاية سأحثكم على التفكير والمخاطرة بالانضمام في ما أعتبره تطورا ًعالمياً للديمقراطية
    Sanırım, edebiyatın, sanatların ve demokrasinin büyük bölümlerinin yok olduğu bir dünya göreceğiz. Open Subtitles أعتقد أننا سنرى عالماً دون أدب أو فنون أو ديمقراطية كل ذلك سيختفي بشكل كبير
    Onlar, sorumluluğun ve demokrasinin ne olduğunu anlıyorlar. TED إنهم يفهمون تماما ما تمثله المسؤولية والديمقراطية.
    Ve diğer insanlar da internet üzerinden irtibat kurarak onu demokrasinin bir aracı olarak kullandılar. TED وآخرون، متصلون أيضاً عبر الإنترنت، تمكنوا من استخدامها كأداة للديموقراطية.
    demokrasinin esasına dayanarak buna gizli oylama diyoruz. Open Subtitles أنه يدعى اقتراع سري وهو أساس ديمقراطيتنا
    demokrasinin çarkları işlemeye başlamış, akabinde de hükümet devrilmişti. Open Subtitles الأنتصار الوحيد الذى سجلته المعركه هو كونها أستخدمت كوسيله للأسقاط الحكومه الأن ستبدأ ألة الديموقراطيه فى العمل
    Sizler galibiyetimizin getireceği demokrasinin hayati birer parçalarısınız. Open Subtitles "ستكونون جزءًا حساساً من الديموقراطيّة التّي ستتبع انتصارنا"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more