Terry'den öğrendiğim bir şey: Kemerini tak. | Open Subtitles | هناك شيئا واحد تعلمته من "تيرى" اربط حزام الأمان |
Küçük Sammy'den öğrendiğim kadarıyla Central Casting'ten her kız onun kapısını polisleri dayayabilir. | Open Subtitles | حسنا، من بين ما تعلمته من (سامي) هذا "يبدو أنه أي فتات من "مركز إختيار الممثلين يمكن أن تكون قد أرسلت له الشرطة |
Blair'den öğrendiğim bir şey var. | Open Subtitles | هذا شيءٌ تعلمته من (بلير). لا تتركي الأشخاص الذين تحبيهم. |
Bu Mike Bloomberg'den öğrendiğim küçük bir yöneticilik deneyimi. | Open Subtitles | إنها تجربة إدارة صغيرة تعلمتها من مايك بلومبرغ |
olmayacak. Derin, incelikli, dokulu ve karşı karşıya ilişkide olacağın taze ve kanlı arkadaşların olacak ve çevre yazarı Bill McKibben'den öğrendiğim bir çalışma var, bence bize bunla ilgili çok şey anlatıyor. Çalışmada ortalama bir Amerikalının | TED | بل سيكون أصدقاؤك الحقيقيون من العائلة حاضرين، وهم الذين تربطك بهم علاقة وطيدة وجهًا لوجه. وهناك دراسة تعلمتها من بيل مكيبن، الكاتب المجتمعي، والتي أعتقد بأنها تُخبرنا الكثير عن هذا. |
Sana bir tavsiye verebilir miyim? Fury'den öğrendiğim bir şey. | Open Subtitles | هل يمكنني أن أعطيك نصيحة شيء تعلمته من (فيوري)؟ |
Schmidt'den öğrendiğim şu kelime hakkında düşünüyordum. | Open Subtitles | -لقد كنتُ أفكر في هذا العالم ... .. الذي تعلمته من (شميت) |
Jack Webb'den öğrendiğim ufak bir oyun oynayacağız. | Open Subtitles | سنلعب لعبة صغيرة تعلمتها من جاك ويب |
Bernie'den öğrendiğim küçük bir numara. | Open Subtitles | خدعة صغيرة تعلمتها من "بيرنى". |
Bernie'den öğrendiğim küçük bir numara. | Open Subtitles | خدعة صغيرة تعلمتها من "بيرنى". |
Yetti artık! Sana G. Gordon Liddy'den öğrendiğim hareketleri göstereceğim! | Open Subtitles | هذا يكفي ، سأريك بعض الحركات التي تعلمتها من (جي غوردن ليدي) |
Maroni'den öğrendiğim bir numaranın değişiği. | Open Subtitles | خدعة تعلمتها من (ماروني) |