Homeopatik ilaçları deneyebilirsin, mesela çinko hapı. | Open Subtitles | عليك تجربة المعالجة المثلية. تناول بعض الخارصين. |
Yatakta uyumaya ihtiyacım var. O zaman moteli deneyebilirsin, çünkü buraya girmiyorsun. | Open Subtitles | ربما يمكنك تجربة فندق لأنك لن تعود إلى هنا |
Çok istiyorsan zorla girmeyi deneyebilirsin. | Open Subtitles | اذا كنت تتطلع لتجاوزها يمكنك أن تحاول وتدخل؟ |
Durumu istediğin şekilde değiştirmeyi deneyebilirsin. | Open Subtitles | . يمكنك أن تحاول الحصول على أشياء إذهب بقدر ما تريد. |
Beklemekten sıkılıp usandıysan her zaman için eski model yaklaşımlar deneyebilirsin. | Open Subtitles | حسنٌ, إذا تعبتَ من الإنتظار يمكنكَ أن تجرب نهج المدرسة القديمة |
Demek istiyorum ki, sonsuza kadar deneyebilirsin ancak, sana hiç bir zaman sarılmayacak. | Open Subtitles | أقصد, يمكنك المحاولة للأبد, لكنك لن تحصل على الحضنة التي تريدها |
Tamam, bence bunu bir kere daha deneyebilirsin. | Open Subtitles | أعتقد , أعتقد أنه يمكنك أن تجربي مرة أخرى لي |
Ayakların açık dönebildiğine göre oturarak da dönmeyi deneyebilirsin. | Open Subtitles | يا، إذا أمكنك أن تتوازني مثل النسر تكوني قادرة على تجربة الدورة |
Latte deneyebilirsin Tadı içilebilir az çok | Open Subtitles | أعني تستطيعين تجربة القهوة الخفيفة إنها قابلة للشرب بالكاد |
Olmaz ama bunlardan birini deneyebilirsin. | Open Subtitles | لا ، و لكن يمكنك تجربة واحدة من هذه بدلاً من ذلك |
İblisin kanını kullanarak çağırma büyüsü deneyebilirsin. | Open Subtitles | حسناً ، ربما يجب أن تحاول أن تبحثي عنه بالكريستالة مستخدمة دمه |
Belki sen de açık fikirli olmayı deneyebilirsin. | Open Subtitles | لربّما أنت يمكن أن تحاول ويبقى مفتوحا، أيضا. |
Ama mektup tekrar sende olduğuna göre, bir kere daha deneyebilirsin. | Open Subtitles | لكن الآن بما أنك حصلت على الرسالة يمكنك أن تجرب مرة أخرى |
Şöyle bir şey deneyebilirsin mesela: | Open Subtitles | ربما عليك أن تجرب الدعاية كجربوا الكيماوي الذي لدينا فهو جديد و تم تحسينه |
Şansını deneyebilirsin, en azından artık beni nerede bulacağını biliyorsun. | Open Subtitles | حسناً , يمكنك المحاولة الآن أنت تعرف أين يمكن أن تجدني |
deneyebilirsin ve stadı terkedebilirsin. Uzaklara sürebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك المحاولة وترك الاستاد يمكنك ان تقوم بالقيادة لبعيد |
Burayı deneyebilirsin. Nereden baksan 10 metre. Daha beterlerini atlattın. | Open Subtitles | ربما عليكِ أن تجربي هذا، إنه فقط يعلو 30 قدماً، إنّكِ تعرضتِ لواحد أسوأ. |
Eğer acele edersen şapkalara bakmana izin veririm. Satın alamazsın ama üstünde deneyebilirsin. | Open Subtitles | اذا أسرعت، سأجعلك تجربين القبعات لن أدعك تشترين، فقط تجربين |
Onları da deneyebilirsin, ama bu tehlikeli olabilir, çünkü kafanın arkasına bir tane sıkabilirim. | Open Subtitles | ربما يمكنك محاولة الخروج منهم, ولكن هذا سيكون خطر. لأننى سأقوم بإطلاق النار عليك من ورائك،فى رأسك. |
En azından deneyebilirsin. | Open Subtitles | لَكنَّك يُمْكِنُ أَنْ تُحاولَ. |
- Muhtemelen gitmiştir ama deneyebilirsin. | Open Subtitles | - أعتقد ذلك - على الأرجح أنه ذهب ، لكن بوسعك المحاولة - تبا - |
Biliyor musun, terapide daha da zorlayarak deneyebilirsin. | Open Subtitles | أتعلم؟ بوسعكَ المحاولة أكثر في المعالجة النفسيّة |
deneyebilirsin ama küçükken midilliye binmiş bir kunduz scooterlı ablamı toprak yol yarışında geçtiğinde öyle. | Open Subtitles | حسناً , يمكنك المحاوله , ولكن لم أقول هذا منذ كنتُ طفل عندما شاهدتُ مهر صغير و قندس علي خلفه |
Eğer, gerçekten vakit kazanmak istiyorsan beni güldürmeyi deneyebilirsin. | Open Subtitles | اذن انت لو تريد حقا ان تكسب بعض الوقت يمكنك ان تحاول ان تجعلنى أضحك |
Sınıf dolu.Sonraki sömestrede tekrar deneyebilirsin. | Open Subtitles | الفصل ممتلئ. بإمكانك المحاولة الفصل الدراسي القادم |
Bunu deneyebilirsin ama bana dokunursan, asla konuşmam. | Open Subtitles | بإمكانك تجريب ذلك، لكن حالما تلمسني، سأكتفي من الحديث |
Yardımcı olabilir, bir deneyebilirsin. | Open Subtitles | لا أعلم إن كان هذا سيساعد، ولكن يمكنكِ أن تحاولي |