"dengeye" - Translation from Turkish to Arabic

    • التوازن
        
    • توازن
        
    • متوازنة
        
    • للتوازن
        
    • الإستقرار
        
    • والتوازن
        
    Onların da yaşamlarında biraz dengeye ihtiyaç duyabilecekleri hiç aklına geldi mi? Open Subtitles هل اعتبرتِ أنهم قد يحتاجون بعض الشيء إلى التوازن .. في حياتهم
    Dünyayı dengeye sokmak için dünyanın uzak köşelerinden yaşlıların seslerine ihtiyaç olacak. TED وسوف يتحتم على اصوات الاجداد من حولنا في كل بقاع الارض ان تدعوا العالم الى التوازن
    Ancak, insanlar dışarıya taşındıkça, daha az yoğunluk, daha iyi bir akış ve dengeye sahip olmalarına yardım edecek TED ولكن مع انتقال الناس، فإن الكثافة القليلة ستساعدهم في استعادة التوازن والانتشار الأفضل.
    Pekâlâ, günümüze dönelim, 2011'e, oldukça fazla, yeryüzündeki her orkestra cinsiyetler arasında harika ve sağlıklı bir dengeye sahip. TED نحن هنا بعد 50 عام، في عام 2011، أنا متأكد أن كل أوركسترا على الكرة الأرضية يوجد بها توازن رائع بين الجنسين.
    Sadece her yüzyılda bir, bu güçler dengeye girer." Open Subtitles مرة وحيد، كل مائة سنة، هل هذه القوات متوازنة.
    Baksana. Bunu bu kelepçelerle yapmam mümkün değil. dengeye ihtiyacım var. Open Subtitles لن أستطيع القيام بهذا بالقيود , أحتاج للتوازن
    Hayatında dengeye ihtiyacı varmış. Open Subtitles و تقول أنها تحتاج لبعض الإستقرار بحياتها
    Bu yüzden bu durum büyük resme bakmamıza yardımcı oluyor: Durgunluklar, arz ve talep arasındaki dengeye yönelik olumsuz bozulmalar olduğunda meydana gelir. TED إن هذا يساعدنا لنبدأ بالصورة الكبيرة: يحصل الكساد حين يوجد انقطاع سلبي في التوازن بين العرض والطلب.
    Ve dengeye dönüş olacak. Sonunda... dengeye... Open Subtitles و عندها سيعود التوازن أخيراً سيعود التوازن
    Avatar bile dünyayı dengeye getiremeyecektir. Open Subtitles إذا نجح, فلن يتمكن الآفاتار حتى من إعادة التوازن للعالم
    Güneş ve yıldızların altındaki her şey dengeye bağlıdır. Open Subtitles كل شيء تحت الشمس والنجوم يعتمد على التوازن
    Dünyayı dengeye getirmeden önce kendi iç dengeni sağlamak zorundasın. Open Subtitles يجب أن تحصل على التوازن داخل نفسك قبل أن تتمكن من تحقيق التوازن في العالم
    Dünya'mız bir diğerinin var olmasıyla var olabilen, her bir varlığın farklı rollere sahip olduğu bir dengeye sahiptir. Open Subtitles كوكبنا يعتمد على هذا التوازن حيث لكل عضو به دوره الخاص ويتواجد بسبب عمل يقوم به عضو آخر
    Ve sonra ikisi dengeye gelir. - tartılar gibi. Open Subtitles وهكذا يتحقق التوازن بين الاثنين، مثل الميزان.
    İçinizdeki ve etrafınızdaki enerjileri dengeye sokarım. Open Subtitles أعالجُ الطاقات فيك وحولك لتحقيق التوازن.
    Sanat ve bilim dinamik bir dengeye sahip. İste burda yenilik oluşuyor bana sorarsanız. TED هناك توازن ديناميكي بين العلم و الفن و من هنا يمكننا صناعة الإبداع
    İleri görüşlü, mükemmel bir dengeye ve bileklere sahip olan yenilmez bir şampiyonsun. Open Subtitles أنت دقيق الملاحظة و لديك توازن مثالي و رسغ عظيم
    Her şey dengeye ihtiyaç duyar sen de gelip her şeyin dengesini bozdun. Open Subtitles يجب أن تكون الأمور متوازنة أنت جئت لهنا وأفقدت الأمور توازنها
    dengeye gelmesi için. Open Subtitles ولكنها ستبدأ بطريقة غير متوازنة
    İşte teslimiyete ve dengeye giden yol budur. Open Subtitles هذا هو الطريق , للإستسلام , للتوازن
    Kongo'daki siyasi durumun ABD ile SSCB arasinda son derece hassas bir dengeye oturdugu söylenebilir. Open Subtitles الأمور الآن تتأرجح بغير الإستقرار مما زاد الخطر بالنسبة للولايات المتحدة و الجمهورية السوفيتية
    Görevim her zaman, Raava'nın Aydınlık Ruhu'nu kullanarak Dünya'ya barış ve dengeye kavuşması için rehberlik etmek olacak. Open Subtitles مهمتي ستكون دائما أستخدام روح الضوء رافا لأرشاد العالم نحو السلام والتوازن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more