Denholm duadan önce bu kısa filmi izlememizi vasiyet etmiş. | Open Subtitles | طلب (دينوم) أن يُعرض هذا الشريط القصير قبل الجنازة |
Ama bildiğiniz gibi, Denholm'ın oğlu Douglas... 7 yıl önce uzun süren bir davada garip şekilde ortadan kaybolmuştu. | Open Subtitles | (لكن كما تعرفون جميعاً، (دوغلاس ابن (دينوم) اختفى بطريقة غامظة بعد محاكمة طويلة قبل 7 سنوات |
Denholm ölmüş. Ha, bir de Denholm ölmüş. | Open Subtitles | ــ (دينوم) مات (ــ نعم، ومات (دينوم |
Denholm benim için iyi şeyler düşünüyordu. | Open Subtitles | دنولم) توقّع لي مستقبلاً باهراً) |
Demek Denholm seni buraya hiçbir şey yüzünden gönderdi, öyle mi? | Open Subtitles | دنولم) خفّض منزلتك) بدون سبب إذاً؟ |
Bir zamanlar Denholm'un yardımcısıydım. | Open Subtitles | (كنتُ الساعد الأيمن لـ (دنولم |
Çalışıyor zaten. Az önce Denholm ile konuştum. | Open Subtitles | إنّه يعمل كنت أكلّم (دنهم) الآن |
Denholm zengin bir adamdı. | Open Subtitles | نعرف أن (دينوم) كان رجلاً ثرياً |
İşte Denholm'un eşi. | Open Subtitles | (حسناً، ها هي زوجة (دينوم |
Ölüm, Denholm'a da tıpkı size gelebileceği gibi geldi. | Open Subtitles | (خطف الموت (دينوم كما سيخطفكم |
Arayan Denholm'du. | Open Subtitles | (كان هذا (دنولم |
Tamam, teşekkürler Denholm. | Open Subtitles | (حسناً، شكراً (دنولم |
Merhaba Denholm. | Open Subtitles | (مرحباً (دنولم |
Bana Denholm de! | Open Subtitles | (نادِني (دنولم |
Evet, Denholm. Evet, evet. | Open Subtitles | أجل يا (دنهم)، أجل |