1973'te karı koca olarak Sovyet denizaltısıyla Seattle'a getirildik ve bir balıkçı teknesiyle sahile bırakıldık. | Open Subtitles | وفي عام 1973 ، كزوج وزوجة اقتادونا على متن غواصة سوفياتية لقارب صيد قبالة شاطئ سياتل |
Kurtarma denizaltısıyla konuştum şimdi. | Open Subtitles | تحدثت للتو مع غواصة الإنقاذ، إنّها على بعد عشر دقائق. |
- Bir Alman denizaltısıyla karşılaştık. | Open Subtitles | -صادفتنا غواصة ألمانية -غواصة ألمانية؟ |
Murmansk civarındaki bir Rus denizaltısıyla temas ettiğini gösteriyor. | Open Subtitles | حارب امام غواصة روسية |
Bir Amerikan denizaltısıyla temas sağladık. | Open Subtitles | صادفنا غواصة أمريكية |
Amaç uğruna tehlikeyi göze almak gibi olacak ama bu Rus denizaltısıyla birlikte tam zamanı. | Open Subtitles | انها معرضة للهاوية اكثر من أي شيء آخر ولكن مع (غواصة)، الروسيين ضمن اللعبة انها ... انه توقيت مثالي |