Ben küçükken, bir televizyon dizisi vardı, muhtemelen duymuşsundur, bir denizaltıyla ilgiliydi, adı şöleydi: | Open Subtitles | كان هناك ذلك المسلسل التليفزيونى عندما كنت طفلاً ،لم تسمعى به على الأرجح كان يحكى عن غواصة |
Scott, kadını aradı ve bazı elemanların kızı kurtarmak için bir denizaltıyla hareket geçtiklerini söyledi. | Open Subtitles | وبالتأكيد , إتصل بها واخبرها ان رجلاً ما سيأتي ويأخذ الفتاة بواسطة غواصة |
Okyanusun derinliklerine tek kişilik denizaltıyla inmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أستقل غواصة لوحدي لأغوص بها إلى أعماق المحيط |
Şu anda limana yanaşmakta olan denizaltıyla adaya gelen ikinci parti elemanlar olacaksınız. | Open Subtitles | ستكونون الدفعة الثانية من الموظّفين الخارجين من الغوّاصة المقتربة من الميناء الآن لذا ليس أمامنا متسع من الوقت، حلّة جميلة أيّها الطبيب |
Kadınlarımız hep ana karada doğum yapar. Amy, Salı günü denizaltıyla gidecekti. | Open Subtitles | تلد نساؤنا على اليابسة دائماً، كان يفترض أن تركب (آيمي) الغوّاصة يوم الثلاثاء |
Beni bundan uzun zaman sonra bir denizaltıyla buraya getirdiler. | Open Subtitles | أحضروني إلى هنا بواسطة غوّاصة بعدها بزمن طويل |
Beni bundan uzun zaman sonra bir denizaltıyla buraya getirdiler. | Open Subtitles | أحضروني إلى هنا بواسطة غوّاصة بعدها بزمن طويل |
Ancak öğrendiğim kadarıyla oraya bir denizaltıyla gitmiş. | Open Subtitles | لكن ما اعرفة انة وصل الى هناك بواسطة غواصة |
Hatta onun çinli bir denizaltıyla ve ufolar tarafından kaçırıldığını söyleyen çılgınlar bile oldu. | Open Subtitles | بعض النظريات المجنونة تقول أنه أخذ من قبل جسم طائر غريب أو التقطته غواصة صينية |
- Söz. - denizaltıyla. | Open Subtitles | لن أخبر أحدا فى غواصة |
Kadınlarımız hep ana karada doğum yapar. Amy, Salı günü denizaltıyla gidecekti. | Open Subtitles | تلد نساؤنا على اليابسة دائماً، كان يفترض أن تركب (آيمي) الغوّاصة يوم الثلاثاء |
Denizaltı, müttefik kuvvetleri tarafından ağır ateş altında kalıp bu takımadalar civarında battığı sırada ellerindeki tüm stoku denizaltıyla naklediyorlardı. | Open Subtitles | كانوا ينقلون مخزونهم الوحيد منه في غوّاصة. حينئذٍ هاجمتهم قوّات الحلفاء بكثافة، وانحصروا تحت مياه سلسلة الجزر هذه. |
denizaltıyla gelmiş. | Open Subtitles | جاء على متن غوّاصة. |