Jenna eline alıp topla oynayana kadar denizanaları toptan dışarı çıkmadı. | Open Subtitles | لم تفرج عن قنديل البحر حتى وصلت الى يد جينا. |
denizanaları planktonlarla beslenirler. | Open Subtitles | قنديل البحر بسرعة وتربية العوالق الطاعمون |
Kıyıya dönüldüğünde denizanaları katırlarla ambarlara taşınacak ve buralarda işlenerek Çin'in dört bir yanına yiyecek olarak satılacaklar. | Open Subtitles | العودة على الشاطئ تنقل عربات البغل قنديل البحر إلى مكان قريب حيث هم سيكونون مصنّعون ومباع كغذاء في جميع أنحاء الصين |
Bu dev denizanaları insanı büyülüyorlar. | Open Subtitles | هذه الحشود الضخمة من القناديل إنها ساحرة |
Çünkü bu denizanaları suyun ısısındaki değişimlere karşı son derece hassaslar. | Open Subtitles | فهذه القناديل تمتلك حساسية مفرطة للتغيرات على درجة حرارة الماء |
denizanaları ilk kordatları meydana getirmiş. | TED | كانت قناديل البحر أساس الحبليات الأولى. |
Mercan resiflerinin gölgesinde küçük denizanaları dokunaçlarını güneşe doğru açarak ilerliyorlar. | Open Subtitles | في المياه الضحله من الجزر المرجانيه يشير قنديل البحر الصغير لوامسهم نحو الشمس |
Bu denizanaları, Pasifik Bölgesi'ne özgü olsa da Kuzey Pasifik Okyanusu'nun daha soğuk alanlarına da yayılmışlardır. | Open Subtitles | إن قنديل البحر هو السكان الأصليين لمنطقة المحيط الهادئ لكنه انتشر في جميع أنحاء المناطق الباردة من شمال المحيط الهادئ. |
Evet ama burada ölümsüz denizanaları yok. | Open Subtitles | نعم، لكنهم لا يكون قنديل البحر الخالد هنا. |
Tıpkı akrabaları denizanaları gibi. | Open Subtitles | تماما مثل أقاربهم قنديل البحر. |
Dev katil denizanaları intikam istiyor! | Open Subtitles | قنديل البحر العملاق هناك من أجل الدم |
Sadece denizanaları var. | Open Subtitles | قنديل البحر فقط |
denizanaları yoktur değil mi? | Open Subtitles | هل أنت متأكدة أنه لا يوجد (قنديل البحر) اليوم ؟ |
denizanaları yoktur değil mi? | Open Subtitles | هل أنت متأكدة أنه لا يوجد (قنديل البحر) اليوم ؟ |
örneğin bu dev kıvılcımlar, patlamalar bir tür taraklı denizanasından geliyor. Burada kriller, diğer kabuklular ve denizanaları var. | TED | مثل تلك الانفجارات الكبيرة، الشرر، تصدر عن هلاميات مشطية (مثل قنديل البحر). و هناك الكريل وانواع اخرى من القشريات، و قنديل البحر. |
denizanaları, ölümsüzmüş. | Open Subtitles | "قنديل البحر" ، أنه خالداً |
Çok yüksek bir rakam gibi görünmüyor olabilir ama denizanaları için bu bir felaket demektir. | Open Subtitles | قد يبدو معدلاً بسيطاً لكن لهذه القناديل كانت كارثية |
Çünkü denizanaları ve köpekbalıklarının arkadaşlıktan uzak durması gerektiğini okumuştum. | Open Subtitles | لأنني قرأت أن الصداقه تُبعد القناديل والقروش |
Köpekbalıkları, denizyıldızları, kedi balığı, denizanaları. | Open Subtitles | حسنا ، هناك أسماك القرش والثعابين أشعة الراي اللساع ، القناديل... |
Bazı denizanaları 90 derece döndürdüğünüzde simetrik olurken denizşakayığını hangi açıyla döndürürseniz döndürün simetriktir. | TED | بعض قناديل البحر متناظرة فيما يتعلق بالدوران بمقدار 90 درجة، بينما شقائق البحر متناظرة في حال قمت بتدويرها بأي زاوية. |