"denizciyle" - Translation from Turkish to Arabic

• بحار
• البحارة
• ببحّار
• الجندي البحري
• بحّار
• بحارا

14 yaşımdayken bir denizciyle yatmıştım.
أقمت علاقة مرة مع بحار عندما كان عمري 14

Bir denizciyle evlenerek kariyerini bırakmasını istemedin ama engel olamadın.
لم تردها أن تتخلى عن مهنتها لتتزوج من بحار لكنك لم تستطع أن توقفها

Her sigara içtiğimde annem bir denizciyle yatıyor.
..كلما دخنت سيجارة أمي... تطفؤها مع بحار

Mesele ise denizciyle takılacak bir tip değil.
النقطة هي ، لا يمكن أن تخرج مع أحد البحارة

Oradayken, babamı tanıyan birkaç denizciyle konuştum.
عندما كنت هناك، تحدثت مع بعض البحارة الذين عرفوا والدي.

#Ne yaparsın...# #...sarhoş bir denizciyle? #
* ماذا تفعل ببحّار ثمل؟

Bir ay mı? O denizciyle dans edişine bakılırsa, bir hafta daha süreceğe benzemiyor.
طريقة رقصها مع الجندي البحري لم تكن آخر الأسبوعين الماضيين

Denetlemek için sorumlu olduğun bir partide, dev bir kar küresinde bir denizciyle sevişirken yakalanmanla ilgili bir şey olabilir.
حسنا، ربما يكون لهذا علاقة مع حقيقة أنه تم إلقاء القبض عليك وأنتِ تمارسين الجنس مع بحّار داخل كرة ثلجية ضخمة في حفل كان يفترض عليكِ

Sonra Napoli limanında Amerikalı bir denizciyle tanıştım.
ثم ، فى ميناء نابولى قابلت بحارا على سفينة امريكية

Ayrıca başka bir denizciyle aralarında su sızmazmış.
يقال أيضاً أنه كان متلازماً مع بحار آخر

Hiç tanımadığım bir denizciyle çıkar mıyım sanıyorsun? Lütfen.
يا للمهانة ... أتظنني سأخرج مع أي بحار

Tuğamiral Kolchak sıradan bir denizciyle öpüşüyor.
الأميرال (كولشاك) سيُقّبل بحار عادي

#Ne yaparsın...# #...sarhoş bir denizciyle?
* ماذا تفعل ببحّار ثمل؟

O denizciyle dans edişine bakılırsa, bir hafta daha süreceğe benzemiyor.
طريقة رقصها مع الجندي البحري لم تكن آخر الأسبوعين الماضيين

Gibbs, ölü bir denizciyle ilgili bir telefon geldi.
{\pos(192,210)} -غيبز)، جاء إتّصال حول بحّار ميّت)" ."

Bir denizciyle tanıştık ve onunla denize açıldık.
وقد قابنا بحارا , و اخذنا نبحر