Evimiz diyebileceğimiz bir yer olmadan tek yaptığımız sürekli Denize açılmak. | Open Subtitles | جلّ عملنا هو الإبحار والإبحار دونما مكان ندعوه وطناً |
Yakıt verilmiş ama kimse Muriel'de Denize açılmak istemiyor. | Open Subtitles | كل المراكب تم وضع الوقود بها لكن لا يود أحدهم الإبحار |
Yani, bilirsin, Taptığım adamla cennette Denize açılmak... | Open Subtitles | إذ تعلمين, الإبحار مع رجل أعشقه |
Ve yeniden onun komutası altında Denize açılmak bir şeref olurdu. | Open Subtitles | و سيكون شرف ... للإبحار تحت أمرته ثانيةً |
Ben Jack Sparrow ile Denize açılmak için anlaşma yaptım, sahtekârın biriyle değil. | Open Subtitles | سجّلت اسمى للإبحار تحت راية (جاك سبارو) وليس أحد المدّعين، |
# Denize açılmak benim hayatım # | Open Subtitles | الإبحار فى البحر هو الحياة لى |
Denize açılmak yasak mı? | Open Subtitles | وهل الإبحار غير قانوني؟ |
Yelkenliyle Denize açılmak gibi. | Open Subtitles | مجرد نوع من الإبحار |
- Bu hafta sonu Tish'le birlikte Hayanis limanına gidip biraz Denize açılmak istiyordum ama sanırım bunu yapamayacağım çünkü ofiste kalıp komitenize gidecek kanser raporlarıyla ilgili ifadeleri incelemem gerekiyor. | Open Subtitles | كنت آمل الذهاب لـ "هايانس بورت" نهاية هذا الأسبوع لقضاء بعض الوقت مع (تيش) و أبدأ في الإبحار لكن لا أعتقد أني سأتمكن من ذلك لأني أقضي الكثير من الوقت بمكتبي أدوّن الشهادات للجنتك عن تجمعات السرطان |
- Denize açılmak. | Open Subtitles | الإبحار. |
Denize açılmak istiyorum. | Open Subtitles | -أريد الإبحار |
Ben Jack Sparrow ile Denize açılmak için anlaşma yaptım, sahtekârın biriyle değil. | Open Subtitles | سجّلت اسمى للإبحار تحت راية (جاك سبارو) وليس أحد المدّعين، |