"denklemle" - Translation from Turkish to Arabic

    • معادلة
        
    • بمعادلة
        
    Basit bir denklemle temsil ediliyor ve güzel bir örüntü. TED والذي يمكن أن يتم تمثيله بواسطة معادلة بسيطة، وهو نمط رائع.
    İnsanların belli birer alışveriş düzenleri vardır ve düzenler de bir denklemle ifade edilebilirler. Open Subtitles من الممكن تحويل نمط تسوق الناس إلى معادلة
    Doğru bir düzende ve uygun şekilde hayata geçirilmiş basit nümerik bir denklemle tüm hastalıklara, kansere, umutsuzluğa son verilecek. Open Subtitles معادلة عددية بسيطة بالترتيب الصحيح، مع تنفيذ سليم، قد تُنهي المرض، السرطان، اليأس.
    Burada üç puan kırdığınızı görüyorum ki bunu problemi ikinci dereceden denklemle çözmediğimi farz ettiğiniz için yapmışsınız. Open Subtitles أرى أنك خصمت ثلاث نقاط هنا، وقد فعلت هذا لأنك افترضت أنني لم أحلها بمعادلة من الدرجة الثانية
    Tek, basit, zarif bir denklemle her şeyi açıklamak. Open Subtitles بمعادلة واحدة بسيطة ومتقنة .لتوضيح كُل شيء
    Tek bir denklemle, zamanın bir başlangıcı olduğunu ispatlamak. Open Subtitles لإثبات من خلال معادلة واحدة .أن للزمن يملك بداية
    Maxwell'in elektromanyetizmasıyla birleştirebilirse, onları tek bir ana denklemle matematiksel olarak ifade ederek, her şeyi açıklayabileceğinden emindi, yani tüm evreni. Open Subtitles من أنه إذا استطاع أن يُوحِّد نظريته الجديدة الخاصة بالجاذبية مع الكهرومغناطيسية الخاصة بماكسويل سيكون قادراً على أن يصوغ معادلة أساسية تستطيع أن تصف كل شىء,كل الكون
    Dalgayı taslaktaki denklemle ilişkilendirebilirsem bir aralık belirleyebilirim ve bu da bir önceki bilinç kaybına eklendiğinde... Open Subtitles إنْ أدخلتُ الموجة في معادلة المخطوطة أحصل على توقيت -و إنْ أضفناه إلى فقدان الوعي السّابق ينتج ...
    Bell bunu kesin olarak cevapsız görüneni bize açıklayan tek bir matematiksel denklemle ifade etti. Open Subtitles (بيل) قلل هذه الفكرة إلى معادلة رياضية واحدة التي تخبرنا مرة واحدة وإلى الأبد ما بدا بلا جواب.
    Ama gördüğünüz gibi, ikinci dereceden denklemle başlamış ancak Newton-Raphson metoduyla çözümüme cila çekmeye karar vermişim. Open Subtitles ولكن أترى، لقد بدأت بمعادلة من الدرجة الثانية ثم قررت تبسيط الجذور باستخدام اسلوب (نيوتن)
    Birlikte çalıştığım mühendisler benim içimdeki inekle iletişime geçmeme yardımcı oldukları için bir denklemle özetlemek istiyorum. (Gülüşmeler) Biliminizi alın, maddeleri ve teknik terimleri çıkarın, ilgiye bölün, bu şu demek oluyor, dinleyicileri ilgilendiren şeyleri paylaşın ve bu yaptığınız inanılmaz işe olan tutkunuzla çarpın. Sonuç anlayışla dolu inanılmaz etkileşimler olacaktır. TED ولأن المهندسين الذين عملت معهم قد علموني أن أكون قريبة جداً من نفسي المهووسة بالتخصص، أريد أن ألخص حديثي بمعادلة. (ضحك) خذ علومك، أطرح منها النقاط الرئيسية ومصطلحاتك، اقسمها على مدى ترابطها، بمعنى تقاسم ما يرتبط بالحضور، واضرب ذلك بشغفك تجاه العمل المذهل الذي تقوم به، وذلك سيساوي التفاعالات المذهلة المليئة بالفهم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more