| 'Seriff Cahill ile görüşmek için depolardan birindeyim.' | Open Subtitles | أنا في أحد المستودعات' لمقابلة مدير الشرطة تشيل. |
| depolardan birisine çekmiş olmalılar. | Open Subtitles | لابدّ أنّهم أدخلوها إلى إحدى هذه المستودعات. |
| - Bence limana yakın depolardan biri. | Open Subtitles | هذا كله يخبرني بأنه واحد من المستودعات القديمة القريبة من الميناء صحيح ، و انا أيضاً |
| Bu depolardan birine de sen taşınmayı düşünmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تفكر في الإنتقال لإحدى وحدات التخزين هذه |
| O zaman belki de o depolardan birinde kilitlidir. | Open Subtitles | اذا ربما تكون محبوسه فى واحد من غرف التخزين هناك |
| Evet, onları ek depolardan çalmış. | Open Subtitles | أجل أنه يسرقها من مرفق التخزين |
| Sadece telefonu elinize alarak arayabileceğiniz depolardan farklı mutantlardan oluşan yüzlerce şişe sipariş ederek denemeleriniz boyunca onları izleyerek hangi genin mutasyondan etkilendiğini görebiliyorsunuz. | TED | حيث توجد تلك المستودعات التي يمكنك ومن خلال مكالمة هاتفية طلب المئات من ذباب الفاكهة المختلفة والمعدلة جينيا ومراقبتهم في المختبر ومعرفة الجين المسؤول عن ذلك التغير |
| İlk önce Rex'i, 3. caddedeki terk edilmiş depolardan birinde bağlarız. | Open Subtitles | حسناً، أولاً نربط (ريكس) في أحد تلك المستودعات المهجورة |
| Kasa dairesine, Merkez Bankası parayı depolardan aldıktan sonra sıra geliyor. | Open Subtitles | تاتي الخزنات بعد قدوم (مجلس الاحتياطي الامريكي) لكي يقوم باخذ المال من المستودعات |
| Şu depolardan birisi. | Open Subtitles | إنه أحد تلك المستودعات |
| Ronnie ve ben de depolardan başlarız. | Open Subtitles | وسأقوم أنا و(روني) ببدء العمل في منطقة التخزين |
| Wray'i ve kendisini depolardan birine kilitlemiş. | Open Subtitles | (لقد حبس نفسه هو و (راى فى إحدى غرف التخزين |