| Kongrede ve Temsilciler Meclisi'nde derecelendirme kuruluşları konusunda tanıklık ettim. | Open Subtitles | لقد أدليت بشهادتى عن وكالات تقييم القروض أمام مجلسى الكونجرس |
| derecelendirme kurulu izin verecek mi? | Open Subtitles | أيمكنكِ الحصول على تقييم المحتوى مصدّقًا؟ |
| Ne bir banka ne de derecelendirme kuruluşu, böyle bir hikayeyi doğrulamayacaktır. | Open Subtitles | لا يوجد مصرف أو وكالة تقييم لتأكيد قصة كهذه |
| derecelendirme kuruluşları, bankalar hatta lanet olasıca devlet... | Open Subtitles | في قروض المنازل في العام الماضي وكالات التقييم والبنوك والحكومة |
| derecelendirme kuruluşlarının yüksek riskli bonoları neden düşürmediğini anlayamadık? | Open Subtitles | نحن لا نفهم لماذا لم تقم وكالات التقييم بتقليل نسبة سندات الإدخار |
| Ama kredi derecelendirme sektöründe her Allah'ın günü olan bu. | TED | ولكن في الحقيقة هذا مايحدث في وكالات التصنيف كل يوم. |
| 14 müşterisine ait bilgi var, seksle ilgili detaylar bir çeşit derecelendirme. | Open Subtitles | هناك 14 من عميلاته بها، بتفاصيل حميميّة، ونوع من ترميز نظام التصنيف. |
| O zaman Avrupa, Euro krizinin tam ortasındaydı. Tüm haber başlıkları Avrupa ülkelerinin notunun ABD'deki kredi derecelendirme kuruluşları tarafından düşürüldüğü ile alakalıydı. | TED | كانت أوروبا في ذلك الوقت وسط أزمة اليـورو وكانت جميع الأخبار عن الدول الأوروبـية التي حصلت على تقييم متـدني ومنخفض من قبل وكالات التصنيف الائتماني في الولايات المتحدة الأمريكية. |
| Tabii ki, ortak ekonomiye imkan sağlayan derecelendirme sistemi veya diğer sistemlerle karşılıklı güven ortamı kurmamızda teknoloji bir dereceye kadar bize yardımcı olabilir. | TED | أكيد، أن التكنولوجيا تساعدنا لدرجة ما، على بناء الثقة فيما بيننا، باستعمال أنظمة تقييم و أنظمة أخرى ما يسهل اقتصاد المشاركة |
| Bizdeki derecelendirme sistemi farklı. | Open Subtitles | نحن نستخدم نظام تقييم مختلف جدا |
| Yatırım bankaları CDO'ları değerlendirmeleri için derecelendirme kuruluşlarını tuttular bunlar da çoğunu üç A olarak derecelendirdi. | Open Subtitles | تقوم بنوك الاستثمار بالدفع لوكالات التثمين لتثمين التزام تأمين القروض - السى دى أوه و تم تقييم الكثير منهم بدرجة AAA |
| Size bu anlaşmayı yaparken derecelendirme kuruluşlarının, SEC'nin ve büyük bankaların bu konudan bihaber olduklarını söylemedim mi? | Open Subtitles | ألم أقل لك عندما أبرمنا هذه الصفقة أن تقييم الوكالات ومجلس التنسيق الأعلى وما الصارف الكبرى كانوا على جهل بالأمر الم أقُل هذا؟ |
| Yıldızlı derecelendirme falan mı? | Open Subtitles | تقييم بالنجمات ؟ |
| Size bu anlaşmayı yaparken derecelendirme kuruluşlarının, SEC'nin ve büyük bankaların bu konudan bihaber olduklarını söylemedim mi? | Open Subtitles | ألم أخبركم عند الإتفاق أن البنوك ووكالات التقييم والمصارف الضخمة لا فكرة لديهم ، ألم أخبركم ذلك ؟ |
| derecelendirme kuruluşları şöyle diyerek partiye son verebilirlerdi: | Open Subtitles | كان بإمكان وكالات التقييم أن توقف هذه العملية قائلة |
| derecelendirme, lobicilik ve ikramiyeler gibi çok önemli konularda ise önemli bir gelişme teklif bile edilmedi. | Open Subtitles | و فى بعض القطاعات الحساسة بما فيها وكالات التقييم و الجماعات الضاغطة و التعويضات لم يتم حتى عرض أى تغيير مهم |
| Takip eden yıllarda, yüzlerce bankacı ve derecelendirme kuruluşu yöneticisi hapse girdi. | Open Subtitles | في الأعوام التي تلت ذلك، مئات من عمال المصرف ومدراء التنفيذين في وكالة التقييم دخلوا السجن. |
| Bütün bu derecelendirme olayı, kendini başkalarıyla kıyaslama... | Open Subtitles | هذا التقييم برمته، تقارنين نفسك بأشخاص.. |
| 14 müşterisine ait bilgi var, seksle ilgili detaylar bir çeşit derecelendirme. | Open Subtitles | هناك 14 من عميلاته بها، بتفاصيل حميميّة، ونوع من ترميز نظام التصنيف. |
| Fakat ekonomimizin önemli parçalarından biri olan derecelendirme kruluşlarının içindeki farklı içeriklerin neler olduğunu gerçekten bilmiyoruz. | TED | ولكن في التصنيف ، العنصر الحاسم في اقتصادنا، نحن حقاً لا نعرف ما هي جميع المكونات المستعملة. |
| derecelendirme kuruluşlarının işlerinde şeffaflığa dikkat etmemelerine göz yumuyoruz. Ancak bu durumu değiştirmeliyiz. | TED | نحن نسمح لوكالات التصنيف أن تكون غير شفافة في عملها، و نحن بحاجة إلى تغيير هذا. |