"derenin" - Translation from Turkish to Arabic

    • الجدول
        
    • تيار
        
    • المجرى
        
    Beni uyandırıp derenin aşağı yakasında 20 kadar Arikara gördüğünü söyledin. Open Subtitles أنت أيقظتني؟ لقد قلت إنّك رأيت 20 شخص .من هنود الحمر بالقرب من الجدول
    Evet, 20 ya da bir düzine. Ne fark eder? derenin orada takılıp Kızılderilileri sayacak halim yoktu değil mi? Open Subtitles حسناً، إذا كانوا 20 أو دزينة، فلا يهم، لم أتمكن عدهم عندما كنت بالقرب من الجدول هل تعلم؟
    Aslına bakarsan, derenin aşağı yakasında tek başına ne işin vardı? Open Subtitles يهم، بالواقع. ما الذي كنت تفعله عند الجدول بمفردك؟
    Bir şeylerin akarak gittiğini izleyebileceğim güzel bir derenin yanında bir ev. Open Subtitles مكان هادئ إلى جانب تيار جميل حيث أستطيع مشاهدة الأشياء تطفو
    Bu derenin her karışında altın aradım çünkü. Gidelim. Open Subtitles أنا أعرف هذا المجرى جيدًا لقد بحث في كل بوصة منه عن الذهب
    derenin karşısındaki o yer, şu yıkık dökük kulübe, şu anda kime ait? Open Subtitles هذا المكان الصغير عبر الجدول وذاك الكوخ المتواضع من يمتلكه الآن ؟
    Ona söyle, derenin öte tarafında kamp kuracağız ve yarın konuşacağız. Open Subtitles أخبره أننا سنعسكر على الجانب الآخر من الجدول و سنكمل حديثنا غدا
    Şu lanet derenin kenarında... kendi lanet özgür irademle içki içiyordum. Open Subtitles كنت أشرب عند الجدول اللعين بإرادتي الحرة
    Ormanın içinden dümdüz git derenin oradan sağa dön ve onu kaleyi gören tepeye kadar takip et. Open Subtitles توجهي مباشرة نحو الغابه، انعطفي يميناً ناحيه الجدول و اتبعيه الي التل الذي يطل علي القلعه.
    Devam etmeliyiz. Diğerleriyle derenin orada buluşmalıyız. Open Subtitles علينا مواصلة المسير، علينا الاجتماع بالآخرين عند الجدول
    Kısa süre önce derenin yakınlarına üç tane haç dikmiş. Open Subtitles هو ايضا ربما قام مؤخرا بوضع ثلاث صلبان بالقرب من الجدول
    derenin orayı 8 km kadar dolanıp geri döneceğiz ve diğer tarafa geçeceğiz. Open Subtitles الفكره ان نأخذ الجدول إلى الاعلي لمسافة 5 اميال ونعود نزولاً مع الجانب الآخر
    Şimdiyse buz gibi bir derenin içine girip çıkacağım. Open Subtitles والآن سأظل أتمايل ووجهي لأسفل بينما أنظر الى الجدول المتجمد
    Beni uyandırıp derenin aşağı yakasında 20 kadar Arikara gördüğünü söyledin. Open Subtitles أيقظني لقد قلت إنّك رأيت 20 شخص من هنود الحمر بالقرب من الجدول.
    Evet, 20 ya da bir düzine. Ne fark eder? derenin orada takılıp Kızılderilileri sayacak halim yoktu değil mi? Open Subtitles إذا كانوا 20 أو دزينة، فلا يهم، لم أتمكن عدهم عندما كنت بالقرب من الجدول اللعين.
    Aslına bakarsan, derenin aşağı yakasında tek başına ne işin vardı? Open Subtitles في الواقع.. ما الذي كنت تفعله أسفل الجدول لوحدك؟
    Yani bizim akan bir derenin yanında el ele tutuşup Open Subtitles أليس علينا الإمساك بأيدي بعضنا قرب الجدول المتدفق
    Alan, derenin kaçınılmaz taşmalarını daha iyi idare edebilmek, bölgeye güvenlik duygusunu yeniden kazandırabilmek ve genişletilmiş pazarı desteklemek için yeni bir tasarıma ihtiyaç duyuyordu. TED كان ولابد من إعادة تصميم هذه المنطقة للتعامل الأمثل مع فيضانات الجدول المفاجئة والحتمية، ولاستعادة الإحساس بالأمن للمنطقة وكذلك لدعم توسيع سوق الخضار.
    Çok gürültülü bir derenin yanında mısınız? Open Subtitles ‫هل أنت بالقرب من تيار عال جداً؟
    Gürültülü bir derenin yanında mısınız Şerif Truman? Sesiniz kopuyor. Open Subtitles ‫هل أنت بالقرب من تيار عال ‫أيها العمدة (ترومان)؟
    derenin diğer tarafına geçti. Open Subtitles لذا، أنه يعبر المجرى المائي وهو طويل القامة جدًا،

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more