"derin değil" - Translation from Turkish to Arabic

    • ليس عميقاً
        
    • ليس عميقا
        
    • ليست عميقة
        
    • ليست عميقه
        
    • وليست عميقة
        
    • ضحلة
        
    • جروح سطحية
        
    derin değil. Open Subtitles ليس عميقاً إلى هذا المدى، يمكننا السير خلاله.
    Evet, hendek, Bu yeterince derin değil. Open Subtitles نعم الخندق ، ليس عميقاً بما فيه الكفاية.
    Başındaki kesik çok derin değil, ve her iki bacağında da kırık yok. Open Subtitles , حسنا, الجرح علي راسه ليس عميقا . ولاواحدة من سيقانه مكسورة
    Çok derin değil, üç buçuk metre kadar sonrasında yolun sonu taş. Open Subtitles إنه ليس عميقا جدا فقط حوالي 12 قدما قبل الوصول إلى نهاية مسدودة بالصخور
    Merak etmeyin, çukur o kadar da derin değil. Open Subtitles لا تقلق، الحفرة ليست عميقة جدا
    - Güzel. Su derin değil ama kanal düşündüğümüzden daha iyi görünüyor. Open Subtitles القناه ليست عميقه , انها تبدو افضل مما توقعنا
    Ben vahşiydim, ama farkettim ki bu... derin değil daha çok yüzeysel bir vahşilikti. Open Subtitles كنت أتصرف بالبرية,.. لكني لاحظت إنها كانت سطحية, وليست عميقة جداً.
    Geçebiliriz, su derin değil. Open Subtitles نستطيع العبور المياه ضحلة
    Kendini 35 kez kesti, oldukça fazla kan kaybetti ancak derin değil. Open Subtitles لقد جرحت نفسها 35 مرة و نزفت كثيرا و لكنها جروح سطحية.
    Dinle, dikiş gerektirecek kadar derin değil ama bandajlamamız gerek. Open Subtitles أتعرف شيئاً ؟ هو ليس عميقاً كفاية ليحتاج إلى غرز لكن علينا أن نضمده
    Evet, ve kesik burdan başlıyor, şurda bitiyor. Çok derin değil. Open Subtitles أجل يبدأ هنا وينتهي هنا إنه ليس عميقاً
    derin değil. olduğundan daha kötü görünüyor. Open Subtitles انه ليس عميقاً ، يبدو اسوء مما هو عليه
    Yara derin değil. Open Subtitles حسناً، إنَّ الجرح ليس عميقاً
    Gel, fazla derin değil. Open Subtitles هيا تحرك ، إنه ليس عميقاً
    Cırboğa saklanamaya çalışıyor ama çukur yeterince derin değil. Open Subtitles يحاول اليربوع الاختباء لكن الجحر ليس عميقا بما فيه الكفاية
    Bu çok derin değil. Open Subtitles هذا ليس عميقا جدا
    derin değil. Open Subtitles ليس عميقا
    - Yeterince derin değil. Open Subtitles -هذا ليس عميقا كفاية .
    Su çok derin değil. Open Subtitles المياه ليست عميقة نستطيع أنْ نخوضها
    - Korkarım yeterince derin değil. Open Subtitles أخشى أنها ليست عميقة بما يكفي
    Bu bir muhrip. Su yeterince derin değil. Open Subtitles ,هذه مدمرة .المياه ليست عميقه بما فيه الكفايه
    Cowley, derin değil. Kahretsin,derin değil! Open Subtitles تبا لك , هى ليست عميقه
    Sanırım öldürüldüğünde gelen bir saçmadan oluştu, ama hasar çok küçük ve yeterince derin değil. Open Subtitles افترضت بانها من الرصاصه عندما هي قتلت, لكن الضرر صغير جدا وليست عميقة كفاية.
    Carl orası derin değil. Open Subtitles ! كارل) ، إنها ضحلة)
    Kesikler derin değil. Open Subtitles فقط جروح سطحية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more