| Bir yamyamı kafanızda canlandırın, insan derisine batan insan dişleri, ateşte kavrulan insan eti. | TED | تصور أكل للحوم البشر, أسنان بشر في جلد بشر لحم بشري يحمص على النار |
| Endişelenmeyin. Aslan derisine alerjim var da. | Open Subtitles | ان كنتِ لا تمانع و لكن جلد الأسد يتسبب لي بحساسية |
| Bunun el derisine bulaşmış demir kalıntılarıyla, reaksiyona gireceğini umuyorum. | Open Subtitles | آمل أن المادة تتفاعل مع أثر الحديد الذي ربما بقي على جلده |
| Mineral parçaları derisine girmiş. | Open Subtitles | الأجزاء المعدنية مطمورة أسفل جلده |
| Burada bir deri parçası var, kafa derisine benziyor. | Open Subtitles | يوجد قطعة جلد هنا يبدوا أنها من فروة رأس |
| Sırf kapkara derisine dokunmak için yarım mil boyunca arkasından gitmiştik. | Open Subtitles | لاحقناه لمسافة نصف ميل لكي نلمس بشرته السوداء فقط |
| Derisi insan derisine benziyor. | Open Subtitles | تبدو بشرتها شبيهة ببشرة البشر. |
| Yilan derisine sigamayacak kadar büyüdügünde gerçeklesir. | Open Subtitles | هذا يحدث فقط عندما تكون الأفعي أكبر بكثير من جلدها |
| Larvaların küçük kancaları vardır, bu silahlar sayesinde ineğin derisine sıkıca tutunur ve deride delik açarlar. | Open Subtitles | اليرقات مسلّحة بخطّافات دقيقة التي تساعدهم بمسك جلد البقرة باحكام واختراقه. |
| Önce, başka bir mahkumun saldırdığını sanmıştım, ama bu derisine yapışmıştı. | Open Subtitles | في البداية افترضت أنه هاجمه سجين آخر لكنني وجدت هذا في جلد ظهره |
| Onun sülükleri tarafından domuz derisine döndü. | Open Subtitles | قد نزفوا إلى جلد خنزير مجفف بواسطة العلقات |
| Deniz yıldızı midesini fokun derisine bastırır ve fokun dokularını eriten sıvılar salgılar. | Open Subtitles | عندما يضغط نجم البحر بمعدته على جلد الفقمة، فإنه يُفرز عصائر هاضمة تذوّب نسيج الفقمة. |
| Kurbanın derisine bastırınca latent bir morarma oluşmuş. | Open Subtitles | عندما وضع سكينه على جلد الضحية ترك هذا الأخير أثر الدم عليه |
| Sonra leopar gibi olmak için derisine noktalar yapmış. | Open Subtitles | وحاول وضع بقعة على جلده ليكون مثل النمر |
| Sonra leopar gibi olmak için derisine noktalar yapmış. | Open Subtitles | وحاول وضع بقعة على جلده ليكون مثل النمر |
| İğneyi derisine zar zor batırabildim. | Open Subtitles | إستطعت بالكاد إدخال الإبرة في جلده. |
| Nazikçe sana saç derisine bakmamanı söyledi. | Open Subtitles | وطلبت منك التوقف عن النظر في وجهه فروة رأسه. |
| Saçları kafa derisine kadar tıraşlıydı. | Open Subtitles | .ولقد كان شعره مقصوص حتى فروة الرأس |
| Evet, derisine baksanıza. | Open Subtitles | نعم,وانظرا الى بشرته |
| derisine sarımsak sürüyor mu? | Open Subtitles | هل هى ... تحك الثوم على بشرتها ؟ |
| Ama derisine bir bak. | Open Subtitles | لكن أنظر إلى جلدها |
| Verdiğimiz hediyeyi gördün mü? Karaca derisine benzer altın oklar. | Open Subtitles | إنظري إلى الهديّة التي منحناها له أسهم ذهبية ، مماثلة لجلد "أنثى الظبي" |