Herhalde ailesine destek olmak için haftada 80 saat çalışmak herkesin hayalidir. | Open Subtitles | أعتقد بأن حلم كل شخص أن يعمل 80 ساعة أسبوعيًا لدعم عائلة |
- Siz Scarlett'i tanımak istiyorsanız buna destek olmak için ne gerekirse yaparım. | Open Subtitles | حسناً إذا كنت ترغبون فى معرفة سكارليت سوف أفعل ما بوسعى لدعم هذا |
Bence Bonnie'ye destek olmak için toplantıya gelmen harika birşey. | Open Subtitles | أعتقد أنه لشيء رائع فقط جئت إلى اجتماع لدعم بوني. |
Topluluğa destek olmak mı öyle bir şey dediler işte. | Open Subtitles | شيئ ما يتعلق بدعم المجتمع او ما الى ذلك |
Bilirsin, destek olmak. | Open Subtitles | كما تعلمين، أدعم الشارع الرئيسي |
Gittiği için aileme destek olmak adına 17 yaşında çalışmak-- | Open Subtitles | الحصول على عمل في عمر 17 لدعمنا لأنه ببساطة رحل |
Buraya Mia için değil, sanata destek olmak için geldim. | Open Subtitles | لست هنا لأجل (ميّا) أنا هنا لمؤازرة الفن |
Grubuna destek olmak için bir tişört alabilir miyim? | Open Subtitles | هل يمكنني أن أشتري قميص لأدعم فرقتك؟ |
Bakın, destek olmak istiyorum, ancak ebeveyn olarak, çocuğunuzun hiç olmayacak bir hayalin peşinden koşmasını izlemek gerçekten zor. | Open Subtitles | أريد أن أدعمه لكن كوالد، من الصعب حقا أن أشاهد إبني يُطارد حلمًا مستحيل تحقيقه |
ahlak dışı olurdu. Ailelerle çalışabiliyor olmamız lazım, ailelere destek olmak için, o ilk yılları onlarla birlikte idare edebilmek için. | TED | من أجل العلاج. نحن بحاجة لأن يكون بإمكاننا العمل مع العائلات, لدعم العائلات, لمواجهة هذه السنوات الأولى معهم. |
Çünkü artık çocuklarına destek olmak için Manchaster Esnafları Birliğine gelmemeleri sosyal olarak kabul edilmemez hale geldi. Çünkü insanlar sizin kötü ebeveynler olduğunuzu düşünür. | TED | لانه اصبح الان من غير اللائق اجتماعيا ان لا تحضر لدعم اطفالك في نقابة مانشستر للحرفيين لان الناس سيظنون انك والد سيئ. |
Çok şaşırtıcı ve etkileyici bulduğum kısım ise, bu ailelerin, çocuklarına destek olmak için ne kadar hevesli olduklarıydı. | TED | ولقد كنت مندهشة ومتحمسةً بما وجدت من دوافع لدى هذه العائلات لدعم أطفالهم. |
Başkomutan geçen haftadan bu yana savaşa destek olmak için öğünlerden kesinti yaptı. | Open Subtitles | مذ الأسبوع الماضي، قلّل القائد العام من وجبات الطعام لدعم المجهود الحربي. |
Yani planında nişanlına destek olmak için hiçbir şey yok. | Open Subtitles | إذن خطتك ، هى ألـا تفعل أىّ شىء على الاطلاق، لدعم خطيبتك؟ |
Kadınlar, kadınların gücüne destek olmak için üstsüz öz çekimini paylaşıyor. | Open Subtitles | تنشر النساء صور سيلفي لصدورهن العاريه على تويتر لدعم النساء |
Federal banka parayı Star City Bankası'na destek olmak için yollamıştı. | Open Subtitles | الحكومة الاتحادية أرسل هذا لدعم ستار سيتي بنك. |
New Orleans ofisine destek olmak için buradayız. | Open Subtitles | نحن هنا لنقوم بدعم مكتب نيو أورلينز |
Hayallerini ve gayelerini gerçekleştirmede birbirine destek olmak. | Open Subtitles | بل بدعم بعضنا في أهدافنا واحلامنا |
- Ben de. - Aileye destek olmak lazım. | Open Subtitles | ـ وأنا ـ يجب أن أدعم العائلة |
Ekibimi toplayıp Whitman'a destek olmak istiyorum. | Open Subtitles | دعني أذهب بـفريق و أدعم (ويتمان). |
Adalet Bakanlığı bize destek olmak için geliyor. | Open Subtitles | ستأتي وزارة العدل لدعمنا. |
- Connecticut'a, Addison'a destek olmak için. | Open Subtitles | - كونيتيكت . لمؤازرة أديسون - |
Jason'a destek olmak için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا لأدعم جايسون |
Jonah'ın hayal gücüne inanıyorum ve ona destek olmak istedim. | Open Subtitles | وأؤمن بـ(جونا) وبرؤيته، وأردتُ أن أدعمه. |