Kaçış planlarım dahil her türlü olasılığı en ince detayına kadar düşündüm. | Open Subtitles | كل شيء كان متوقعاً حتى آخر التفاصيل بما فيها الترتيبات الخاصة بهروبي |
Ana amaçları kendi içlerindeki insanları kontrol edip cezalandırarak, kadınların gidebileceği yerlere karar vererek, giyim kuşamı, aile ilişkilerini, inançlarını hatta en ufak detayına kadar ibadetlerini kontrol etmek. | TED | والغرض الرئيسي منها هو السيطرة على المنطقة ومعاقبة الناس فيها، وفرض الأماكن التي يُمكن أن تذهب إليها النساء، وفرض ملابسهم وعلاقتهم الأسرية، ومعتقداتهم وحتى التفاصيل الدقيقة المتعلقة بكيفيّة الصلاة. |
Haklısın. Her şeyi en ince detayına kadar planladım. | Open Subtitles | أنت محق فأنا قد قمت بالتخطيط لكل التفاصيل |
Yazılı anlaşmamızı en ince detayına kadar sundum. | Open Subtitles | و لقد صغنا اتفاقنا المكتوب مدون فيه كل التفاصيل |
Susan Delfino bir görevdeydi, ve bunu en ince detayına kadar planlamıştı. | Open Subtitles | سوزان دلفينو " كانت فى مهمة " و قد خططت لكل تفاصيلها |
Bunun üzerine kafa kafaya verip, işin detayına indik. | Open Subtitles | بعد ذلك، وضعنا رؤوسنا سوية وغرقنا في التفاصيل |
Anılarım bana ait ve onları en küçük detayına kadar hatırlayacağım. | Open Subtitles | الذكريات ملكى أحتفظ بها , وسوف أتذكر أدق التفاصيل |
En son detayına kadar düşünülmüş İç Savaş canlandırmasında onca kişi arasında kimi canlandıracağım? | Open Subtitles | ما الدور الذي سأقوم به في وسط كل تلك الأحداث ذات التفاصيل الدقيقة لإعادة تمثيل الحرب الأهلية؟ |
Ve onları en ufak detayına kadar planlardı her zaman. | Open Subtitles | ودائماً يُخَطِطُ لها ويدوِنُ أقل التفاصيل |
Her şeyi en küçük detayına kadar planlamış. | Open Subtitles | لقد جهّز كلّ شيءٍ وصولاً لأدقّ التفاصيل. |
Manşetlerden koparılan cinayet mahalleri en ufak detayına kadar burada tekrar canlandırılacak. | Open Subtitles | مشاهد جرائم القتل الملتقطةفيعناوينالصحف.. وتم صُنعها هنا بأدق التفاصيل. |
Ekibim aylardır en ince detayına kadar bu işi planlıyor. | Open Subtitles | كنت أعلم أنه مضحك، يا وأجرى فريق إعداد هذا منذ شهور العمل على كل التفاصيل. |
- Hımm. - Çünkü onun hakkında her şeyi bilirdim. En son detayına kadar. | Open Subtitles | لأني سأعرف كل شيء عنها وصولا إلى أدق التفاصيل |
Ama her birinde çimeninden, uğur böceğinden en küçük detayına kadar her şey büyük bir itinayla hazırlandı. | Open Subtitles | لكن في كل واحد، كل ورقة نبات، كل دعسوقة، أدق التفاصيل قد تم تصميمها بدقة وإتقان لقاطينها. |
Her şeyi en küçük detayına kadar planlamıştım. | Open Subtitles | لقد خططت لكل شيء حتى التفاصيل الأخيرة |
Derhâl yazmalısınız. En ince detayına kadar. | Open Subtitles | يجب أن تكتبها الأن كل التفاصيل. |
Onu alıp içeride bir kaç detayına bakmam gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن اُخُذها و أتفحص بعض التفاصيل |
Tarif ettiğin her şeyi yaptım en küçük detayına kadar. | Open Subtitles | فعلت كل ما وصفته حتى أبسط التفاصيل |
Olmasını istediğim biyolojik hayatı en ufak detayına kadar yaptım. | Open Subtitles | صنعت... ما تخيلت الحياة البيولوجية ليكون مثل... وصولا الى التفاصيل الدقيقة. |
Bar işletmede, bu kadar detayına inecek kadar sorunun mu var? | Open Subtitles | أليس هناك الكثير من الضغط على البار و مشاكل في النادي التي تتطلب التدقيق في تفاصيلها ؟ |