| Kızlara birkaç numara yaptıktan sonra devamını görmeleri için odama çağırabilirim diye düşünüyordum. | Open Subtitles | كنتُ أظن أنه بإمكاني أن أنفذ بعض الخدع للفتاة وأن أدعوها إلى غرفة نومي لأريها تتمة العرض |
| Ama bu konuşmanın devamını bulacağım. | Open Subtitles | لكني سأعثر على تتمة هذه المكالمة |
| Ama Walter, "konuşmanın devamını bulacağım." diyor. | Open Subtitles | لكن والتر قال سيجد تتمة المكالمة؟ |
| İyi karşılarsan, devamını getirecektim. | Open Subtitles | إذا كُنْت موافقة، يمكننا المتابعة مِنْ هناك. |
| Sen ne yaparsın bilemiyorum, ama ben filmin devamını izleyeceğim. | Open Subtitles | أنا لا أعرف عنك ، ولكن أنا ستعمل الذهاب لرؤية ما تبقى من هذا الفيلم. |
| Ve onları dağılmak için rüzgar sesi yapmanız gerekiyor ve bu sayede kitabın devamını okuyorsunuz. | TED | لذلك يجب أن تقوم بصوت الريح وتزيل الأوراق وتقرأ بقية الكتاب. |
| Burada olma sebebimiz sadece kendimizi korumak değil. İnsan ırkının devamını sağlamak zorundayız. | Open Subtitles | نحن لسنا هنا لننقذ أنفسنا نحن هنا لنحرص على استمرار البشرية |
| devamını yazmayı düşünür müsün? | Open Subtitles | "هل فكرتَ مرة من المرات أن تؤلف تتمة للكتاب؟ |
| Bu şirketin en önemli oyununun devamını bize emanet ettin. | Open Subtitles | على تتمة لعبة السفن الحربية خاصتك... في هذه الشركة. |
| Bebek Bakıcısı'nın devamını mı çekiyorsun? | Open Subtitles | هل تصور تتمة جليس الأطفال الجديد؟ |
| "Kondor'da 3 Gün"'ün devamını çekmeye ne dersin | Open Subtitles | هل تريد عمل تتمة لـ(أيام الكندور الثلاث)؟ |
| Ben Vampirler'in devamını bekliyorum. | Open Subtitles | أنا أنتظر تتمة سلسلة " مصاصي الدماء" |
| Bu resmi dün gördüm, ve birden aklıma hikayenin devamını yazmak geldi. | Open Subtitles | لقد رأيت هذه الصور بالأمس، مما جعلني أفكر في المتابعة |
| devamını getir yalan söylediğini gerçeklerle göster. | Open Subtitles | اطلبي المتابعة اللعينة منهم. وبعد ذلك قارنيها بحقيقة أن الضيف يكذب. |
| Gecenin devamını malzemeleri toplayarak ve arabayı hazırlayarak geçirdik. | Open Subtitles | قضينا ما تبقى من هذه الليلة في تجميع المواد داخل السيارة |
| Şimdi çoğu fazlasıyla işlenmiş ve çeşitli katkı maddeleri ve ilave maddelerle dolular. Hikayenin devamını biliyorsunuz. | TED | الآن إنه مجهّز وملئ بكل أنواع الإضافات، المكونات الإضافية، وتعرفون بقية القصة. |
| Komisyon, bu ablukanın devamını istedi. Böylece cadde ve sokaklardaki çoğunluk aynı durumda kalmaya devam edecek. | Open Subtitles | "طلبت اللجنة استمرار الحصار لتظلّ معظم الطرق والشوارع داخل الولاية" |
| Eric'in babası anlaşmayı hazırlattıktan sonra devamını getirmedi. | Open Subtitles | أبي اريك لو كل ضعت ثم مجرد السماح لها الجلوس على طاولته. |
| Okuduktan sonra kötü bir fikir olduğunu, özeline girdiğini düşünürsen devamını getirmem. | Open Subtitles | وبعد ذلك، إن كنت لا تزالين تظنين أنها فكرة سيئة، إن كنت تظنين أنها تتدخل في خصوصياتك، فأعدك ألا أكمل القصة. |