"devam eden" - Translation from Turkish to Arabic

    • جاري
        
    • المستمر
        
    • جارية
        
    • جارٍ
        
    • استمرار
        
    • مستمر
        
    • مازال مستمرا
        
    • المستمرة
        
    • مستمرة
        
    • الأمد
        
    • التي تجري
        
    • الجاري
        
    • الجارية
        
    • مستمره
        
    • وهى تستمر
        
    devam eden bir soruşturma var efendim. Detaylı bilgi veremeyiz. Open Subtitles إنه تحقيق جاري يا سيدي لا يمكننا الإدلاء بأية تفاصيل
    Jordan devam eden sorusturmalar hakkinda konusamam. Open Subtitles جوردان، لا يمكنني أن أتكلم عن تحقيق جاري فهمت
    Çelişkili bir şekilde, bir kere oluştuğunda, aslında doğal seleksiyon kanserin devam eden büyümesini destekler. TED ﺑﺎﻟﺨﻄﺄ ﻋﻨﺪﻣﺎ ﻳﺤﺪﺙ ﺫﻟﻚ ﻳﻓﻀﻞ ﺍﻼﻧﺘﻘﺎء الطبيعي النمو المستمر لخلايا السرطان
    İç güvenlik, devam eden bir davada hedef olabileceğine inanıyor. Open Subtitles الأمن الوطني يعتقد أنك قد تكون هدف في قضية جارية
    Ancak diğer tarafta devam eden karşıt bir araştırma vardı. Duvara götürülebilecek ve üzerinden araçların geçmesine izin verecek taşınabilir bir köprünün tasarımı. TED لكن كان هناك بحث جارٍ في الجانب الآخر، لتصميم جسور يمكن رفعها ومن السهل إحضارها إلى الجدار والسماح للمركبات بعبورها.
    Kongo'da devam eden yıkıcı savaştı ve Dünyanın umursamazlığı. TED كان استمرار الحرب المدمرة في الكونغو واللامبالاة في العالم.
    Biz, bu yapıları dil öğrenme basamaklarını öngörmede kullanıyoruz, bu halen devam eden bir süreç. TED فنحن نستخدم هذه الأشكال لنبدأ بالتنبؤ ترتيب اكتساب اللغة، و هذا عمل مستمر الان
    Jordan devam eden sorusturmalar hakkinda konusamam. Open Subtitles جوردان، لا يمكنني أن أتكلم عن تحقيق جاري
    Yasal yetkim var. Şu anda devam eden bir soruşturmayı bölüyorsunuz. Open Subtitles لدي سلطة قانونية ، أنت تتدخّل في تحقيق جاري
    Bu devam eden bir soruşturma olduğu için sorularınızı daha iyi cevap verebilecek durumda olan emniyet mensuplarına yöneltmenizi rica ediyorum. Open Subtitles بما أننا بصدد تحقيق جاري سأطلب منكم توجيه أسئلتكم لمسؤولي الشرطة للحصول على أجوبة وافية
    Hazarlılara karşı devam eden zulüm ve uygulamalar ailemi Afganistan'ı terk etmeye mecbur etti. TED عمليات الاضطهاد المستمر ضد الهازارة أجبرت والديّ على ترك أفغانستان.
    Şimdi çocuklarımızın ve onların çocuklarının devam eden uzay keşiflerini dünyamızı anlayan teknolojilerle nasıl tecrübe edeceğini hayal edin. TED تخيل الآن كيف سيقوم أولادنا وأولاد أولادنا باختبار استكشاف الفضاء المستمر مستخدمين تكنولوجيا قادرة على فهم هذا العالم.
    devam eden bir soruşturma hakkında konuşma özgürlüğüm yok ama görünüşe göre kopyacı bir katilimiz olabilir. Open Subtitles حسناً، لست مخولاً لمناقشة أي تحقيقات جارية لكن يبدو أنه لدينا قاتل مقلّد للمجرمين
    Aileyle konuşamam. devam eden bir soruşturma var. Open Subtitles لا أستطيع التحدث مع العائلة هناك تحقيق جارٍ
    Birçok akranının aksine, Sivil Haklar hareketinin bazı zaferlerini yaşarken görebildi fakat Birleşik Devletler'de devam eden ırksal eşitsizlikler içine dert olmuştu. TED بعكس أقرانه، عاش لكي يشهد بعض من انتصارات حركة الحقوق المنية، ولكن استمرار عدم المساواة العرقية بالولايات المتحدة الأمريكية أثقل عليه بشدة
    Bizim için insansız hava aracı yapmak, sürekli devam eden bir çalışma. TED بناء الطائرات بالنسبة لنا عمل مستمر في تقدم.
    Ben kaset üzerine yorum yapamam. Bu devam eden bir soruşturma. İlk sağdan! Open Subtitles لاأستطيع التعليق على التسجيل فالتحقيق مازال مستمرا
    Ama fiillerin aktif, daha zahmetli olduğunu ama devam eden katılım gerektirdiğini söylüyorlar. TED لكن الأفعال، كما يقولون، هي نشطة، لا أقل تطلبًا لكن تتطلب المشاركة المستمرة.
    devam eden korku, öfke ya da ümitsizlik duyguları olan hastaların çoğu asla değerlendirilmez veya tedavi edilmezler. TED العديد ممن لديهم مشاعر مستمرة من الخوف أو الغضب أو اليأس لا يتم تقييمهم أو معالجتهم.
    Bay Hancock ve Vali Hutchinson'ın, uzun zamandır devam eden anlaşmaları vardır. Open Subtitles السيد (هانكوك) والحاكم (هاتشينسون)ا كان بينهم ترتيب طويل الأمد.
    New York'ta devam eden yüzlerce buluşma var, aktif buluşmalar. TED هناك المئات من اللقاءات التي تجري في نيويورك حاليا، لقاءات نشطة.
    devam eden terörist saldırıda hâlâ önemli bir şahidim. Open Subtitles فمازلت دليلاً حيوياً للتهديد الإرهابي الجاري
    Şuan bildiğimiz şey,hayat bazı sihirli maddelerde ya da kıvılcımın içinde değil, devam eden biyolojik bir sürecin içerisinde tutuluyor. TED ما نعرفه الآن أن الحياة ليست محتواة في بعض المواد السحرية أو في شرارة، لكن ضمن العمليات البيولوجية الجارية بنفسها.
    Galaksi boyunca bir sonraki boşluk üstünden devam eden, ...diğer tarafta varacağımız ilk geçitte son bulacak tek bir süreğen FTL sıçraması. Open Subtitles قفزه سرعه فائقه واحده مستمره خارج وحول هذه المجره نعبر الفراغات حتى المجره القادمه
    Sadece alabildiğine devam eden bir gökyüzü var. Open Subtitles لا يوجد شئ خلف السماء إنهاّ السماءَ فحسب. وهى تستمر في الذهاب والعوده

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more