"devam ettiğini" - Translation from Turkish to Arabic

    • استمرار
        
    • مستمرة
        
    • مندلعة
        
    Burada ortalama bir hafta sonrasının görüntüsü var ve bunların önceki yol olduğunu ve nehrin sıçrama sürecinin, nehir en büyük yolundan uzaklaştıkça devam ettiğini görebilirsiniz. TED هنا صورة بعد أسبوع تقريبًا، ويمكنكم أن تروا هذه المسارات السابقة، ويمكنكم أن تروا استمرار عملية انتقال النهر بسرعة حيث يتحرك النهر بعيدًا عن مجراه الرئيسي.
    Niye gelmeye devam ettiğini bir Tanrı bilir. Open Subtitles الله وحده يعلم سبب استمرار حضوره
    - Ona bağlılığınızın devam ettiğini gösterir. Open Subtitles -هذا سيظهر استمرار التزامك تجاهه
    Görevi geçen sene sonlandırıldı ama problemlerin devam ettiğini öğrendik. TED تم طرده العام الماضي، لكن رأينا مؤخرًا بأن المشاكل ما زالت مستمرة.
    Jake ve benim çoktan bir planımız olabileceğini sen ortalarda olmasan da hayatımızın devam ettiğini ve sadece bize ihtiyacın olduğunda ortaya çıkmadığımızı biliyor muydun? Open Subtitles هل فكرت أنه ربما لدي أنا و "جيك" خطط أخرى؟ أن حياتنا مستمرة وأنت لست هنا؟ وأننا لا نظهر فجأة في اللحظة التي تريدنا بها؟
    Dargınlığın bittiğini ve hayatın devam ettiğini. Open Subtitles وإن هذا الغضب قد انتهى وأن الحياة مستمرة
    Yerel hükümetin en çok parayı verenin olduğunu adım attığın savaşın yüzlerce yıldır devam ettiğini ve sen gittikten sonra yüzlerce yıl daha devam edeceğini anlayınca bu iş zor. Open Subtitles عندما قامت الحكومة المحلية بالبيع لمن يدفعُ اكثر وأدركت ان الحرب التي تدخلت فيها كانت مندلعة لمئات السنين
    Yerel hükümetin en çok parayı verenin olduğunu adım attığın savaşın yüzlerce yıldır devam ettiğini ve sen gittikten sonra yüzlerce yıl daha devam edeceğini anlayınca bu iş zor. Open Subtitles عندما قامت الحكومة المحلية بالبيع لمن يدفعُ اكثر وأدركت ان الحرب التي تدخلت فيها كانت مندلعة لمئات السنين
    - Ona bağlılığınızın devam ettiğini gösterir. Open Subtitles -هذا سيظهر استمرار التزامك تجاهه
    Dargınlığın kendisini hayata döndürdüğünü ama dargınlığın geçtiğini ve hayatın devam ettiğini söyledi. Open Subtitles الغضب أعادها للحياة مجدداً لكن الغضب قد انتهى والحياة مستمرة
    Gecenin istediğim saatinde, istediğim kapıdan çıkabileceğimi ve New York'un yine yaşamaya devam ettiğini bilmek insanı rahatlatıyor. Open Subtitles انه يمكنني ان اخرج و في اي ساعة في الليل و مع ذالك ما زالت نيويورك مستمرة
    Asıl amaç o Yankilere savaşın devam ettiğini göstermek. Open Subtitles والغرض من ذلك هو أن نظهر لهم ... بأنّ حرب اليانكي ما زالت مستمرة
    İnşaatın hala devam ettiğini görüyorsunuz. Open Subtitles كما ترين لا تزال أعمال الصيانة مستمرة
    Düşündüm ki eğer çatışma alanından dönebildiyseniz sanki alnınızdaki teri silip şöyle diyebilirdiniz: "Oh, bunu atlattığıma sevindim." çok fazla insan için eve döndüklerinde savaşın devam ettiğini anlamadan. TED كنت أعتقد بأنه لو نجوت من منطقة النزاع وبطريقةً ما قمت بمسح العرق من جبينك وتقول، "يا للعجب، أنا سعيد لأنني هربت من ذلك" دون فهم أنه بالنسبة للكثير من الأشخاص، وبرجوعهم للوطن، فالحرب ما تزال مستمرة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more