Abu Dhabi'nin eteklerinde bulunan Masdar geleceğin şehirlerinin ilk örneğidir. | Open Subtitles | ،واقعة على أطراف أبو ظبي مصدر نموذج على مدن المستقبل |
Bu, Abu Dhabi hükümeti tarafından yerleştirilen uydu vericileriyle deniz ineklerinin nerede olduğunu bulmaya yönelik bir projedir. | Open Subtitles | هذا مشروع تقوم به حكومة أبو ظبي يهدف لمعرفة أين يذهب الأطوم قاطني الخليج عبر ربطهم بأجهزة تتصل بالأقمار الصناعية |
Hayır, Abu Dhabi'ya uğrayıp Arnavutluk'a geçeceğim. | Open Subtitles | تذكرتي رقم.. سوف يكون الوصول إلى ألبانيا من خلال أبو ظبي |
Şu an birlikte çalıştıklarımızın arasında Abu Dhabi'deki Belita Müzesi de var. | Open Subtitles | نحن سنتشارك مع متحف "بيليتا" في أبو ظبي. |
Birleşik Arap Emirlikleri'nin başkenti Abu Dhabi'dir. | Open Subtitles | عاصمة الإمارات العربية المتحدة تكون مدينة أبوظبي |
Polis iptal etmesi için ikna etmeye çalıştı ama anlaşılan Tokyo, Londra ve Abu Dhabi'den çok fazla para geliyor ki kardeşin herkese bir not gönderip orada olacağını söyledi. | Open Subtitles | حاولت الشرطة إقناعه بإلغائه لكن يبدو أنه سيدر عليه الكثير من المال من" طوكيو" "لندن"، و"أبو ظبي"، أرسل أخوك مذكرة اليوم |
Abu Dhabi Dövüş Kulübü Dünya Şampiyonasını kazanırdım. | Open Subtitles | أود أن أربح ببطولة العالم بنادي قتال (أبو ظبي). |
Bana Abu Dhabi'deki "First Emirates" Bankası ile yaptığın anlaşmaları anlatacaksın. | Open Subtitles | هل ستخبرني عن أعمالك مع مصرف "فارست إمارات بنك" هنا في (أبو ظبي)؟ |
Bay Nafisi üç gün içinde Abu Dhabi'de bir konferansta olacak. | Open Subtitles | سيد (نفيسي) سيكون في (أبو ظبي) لثلاثة أيّام لحضور مؤتمر |
Haftaya Abu Dhabi'de olacak. Onu almayı plânlıyorlar. | Open Subtitles | سيكون في (أبو ظبي) الأسبوع القادم إنهم يخطّطون لأخذه |
Buldukları İranlı finansman Nafisi'yi bana sorgulatabilmeleri için Abu Dhabi'ye gittim. | Open Subtitles | أذهب لـ(أبو ظبي) حيث جعلوني أستجوب هذا المصرفي الإيراني الذي وجدوه، (نفيسي) |
Abu Dhabi'de senin için sergiledikleri şu küçük şov da dahil. | Open Subtitles | بما يشمل تلك التمثيلية التي أروك إياها في (أبو ظبي) |
Farhad Nafisi hakkında bir İsrail operasyonunu incelemek üzere üç hafta önce Abu Dhabi'ye gönderildim. | Open Subtitles | (قبل ثلاثة أسابيع، أُرسلت إلى (أبو ظبي (لمراقبة عملية إسرائيلية ضدّ (فرهاد نفيسي |
Abu Dhabi'ye gidiyorsun. Şu Mossad Operasyonu. | Open Subtitles | ستذهب إلى (أبو ظبي) "عملية الموساد" |
Anladığım kadarıyla Abu Dhabi hakkında bana bilgi vereceksin. | Open Subtitles | أفهم أنّك سوف تطلعني عن عملية (أبو ظبي) |
Abu Dhabi'ye gidiyorsun. Şu Mossad Operasyonu. | Open Subtitles | ستذهب إلى (أبو ظبي) عملية الموساد |
Abu Dhabi'ye gidiyorsun. | Open Subtitles | ستذهب إلى (أبو ظبي) |
DSÖ yaptığı açıklamada Hong Kong örneğinin Londra, Tokyo ve Abu Dhabi'ye uyduğunu Frankfurt ve Kahire'de büyük öbekler görüldüğünü duyurdu. | Open Subtitles | "م.ص.ع" أكدت أن عيّنات (هونغ كونغ) تُطابق عيّنات (لندن)، (طوكيو) و(أبوظبي) ونحن نرى كتل كبيرة من (فرانكفورت) و (القاهرة) |