Bu komik ama şimdi, diğer kızlardan farklı olduğumu biliyorum. | Open Subtitles | لقد كان شعور مضحك لكن الآن، أعرف بأني مختلفة عن الفتيات الأخريات. |
Belki diğer kızlardan biriyle konuşmak istersiniz. | Open Subtitles | أعتقد أنك قد تكون في حاجة للتحدث مع واحدة من الفتيات الأخريات |
Bak, bu o diğer kızlardan daha farklı? | Open Subtitles | اسمعي، هذا مُختلف عن كل الفتيات الأخريات |
Oraya çıkıp öylece ponponlarını sallayıp, diğer kızlardan bir farkın yokmuş gibi mi davranacaksın? | Open Subtitles | , سوف تقومين بهز خصرك و تتظاهرين أنكِ لستِ مختلفة عن بقية الفتيات في الفريق؟ |
Belki de görüştüğün diğer kızlardan biridir. | Open Subtitles | ربما كانت فتاة آخرى، فتاة آخرى كنت تواعدها |
Seni diğer kızlardan daha çok ciddiye alıyorum. | Open Subtitles | أنا جاد بخصوصك أكثر من أي فتاة أخرى |
Bana bir şans vermeni ve beni idare etmeni,diğer kızlardan.. | Open Subtitles | أردتك أن تحصلي على الكثير بالمقارنة مع الفتيات الأخريات فرصة لتكوني معي |
Bana diğer kızlardan fazla bahşiş bırakıyorsun. | Open Subtitles | أنت تعطيني بقشيشاً أكثر مما تعطي الفتيات الأخريات. |
Bana diğer kızlardan fazla bahşiş bırakıyorsun. | Open Subtitles | أنت تعطيني بقشيشاً أكثر مما تعطي الفتيات الأخريات. |
diğer kızlardan daha kötü değildim. | Open Subtitles | بحقك ، لم أكن أسوأ من الكثير من الفتيات الأخريات |
Hiçbir zaman diğer kızlardan senden kazandığım kadar çok para kazanmadım. | Open Subtitles | لم أتمكن من الحصول أبداً على مبلغ أعلى من الفتيات الأخريات مثلما حصلت عليه مقابلك. |
diğer kızlardan farklı olduğumu söyledi. | Open Subtitles | قال أنني مُختلفة عن تلك الفتيات الأخريات |
Sen o küçük dünyanda yaşıyorsun. diğer kızlardan birini gönder. | Open Subtitles | تعيشين في عالمك الصغير أرسلي إحدى الفتيات الأخريات . |
diğer kızlardan farklısın. | Open Subtitles | انتي مختلفة عن الفتيات الأخريات |
Sen diğer kızlardan farklısın. | Open Subtitles | انتِ مُختلفة عن الفتيات الأخريات |
O diğer kızlardan değil. | Open Subtitles | أنت واحدة مثل الفتيات الأخريات |
Buradaki diğer kızlardan farklısın. | Open Subtitles | أنت مختلفة عن الفتيات الأخريات هنا. |
Hayır, benim için diğer kızlardan özel bir yanı yok. | Open Subtitles | لا، مثلها مثل بقية الفتيات فحسب |
Denise diğer kızlardan farklı. | Open Subtitles | دينيس مختلفة عن بقية الفتيات |
Yani eğer ben diğer kızlardan birini yerime bakması için ayarlayabilirsem belki seninle orada buluşuruz? | Open Subtitles | إذا أستطعت الحصول على فتاة آخرى لتغطية ورديتي... ربما سوف ألتقي بك هناك. |