diğer tüm şirketler orada değil. Kimse "Anlaştık" kelimesini kullanmadı. | Open Subtitles | لم تكن جميع الشركات موجودة ولم يستعمل احد كلمة اتفاقية |
Bir kez ana dron statik vadiye girerse diğer tüm dronlar uyum sağlayıp liderin sinyalini kaybetmemek için merkeze yaklaşacaklar. | Open Subtitles | مرة واحدة بدون طيار الرئيسي يدخل الوادي ثابت، جميع الطائرات من دون طيار الخارجية ستتكيف والتحرك في أقرب إلى المركز |
diğer tüm ailelerin yolundan çekilmesi an meselesi ama büyümek istiyorsa, ona işlerin nasıl yürüdüğünü bilen biri gerek. | Open Subtitles | وأنها مسألة وقت فقط قبل أن تصبح جميع العائلات بعيدة عن طريقه ولكن ما كان يحتاجه حقا لنمو أعماله |
diğer tüm insanlar barınaklara gitti. | Open Subtitles | كل الأشخاص الآخرين ذهبوا للبحث عن مأوى |
Tutuklanan diğer tüm beta deneycileri benim yaşadığım akli bozuklukların benzerlerini yaşadılar. | Open Subtitles | تعرف الأشخاص الآخرين في اختبار بيتا" الذين القي القبض عليهم" كلّهم عانوا من خلل عقلي مثل الذي لدي |
Bahama hesap numaranı... diğer tüm hesapların üzerinde para hareketi yapmak için kullanmışlar, ve tüm hesaplarını boşaltmışlar. | Open Subtitles | لقد استعملوا رقم حساب الباهاماس المصرفي ليعرفوا أرقام حساباتنا الأخرى كلها - وأفرغوها من المال ... |
Bahama hesap numaranı... diğer tüm hesapların üzerinde para hareketi yapmak için kullanmışlar, ve tüm hesaplarını boşaltmışlar. | Open Subtitles | لقد استعملوا رقم حساب الباهاماس المصرفي ليعرفوا أرقام حساباتنا الأخرى كلها - وأفرغوها من المال ... |
Tabiki, nüfus cüzdanları, kişiye özel belgeler... gibi ulaşabileceğin diğer tüm dökümanlar. | Open Subtitles | وبالطبع , أى بطاقات هوية آخرى أوراق شخصية وثائق تقع فى يديك |
Bu sadece kötü bir orospu çocuğu değil, aynı zamanda diğer tüm orospu çocuklarını temizlemesi için gönderdikleri o adam. | Open Subtitles | إنهُ ليسَ مجردَ شخص شرير قويّ، أخر. "إنهُ الرجلُ الذي يتمُ إرسالهُ للتخلص من الأشرارِ الأقوياءِ الأخرين!" |
Eğer diğer tüm varlıklardan farklıysan, kim, sonsuz sayıdaki diğer varlık arasında kaybolmadan durabilecek? | TED | من لن يتم اجتياحه بهذه الاعداد المهولة من الكائنات إذا كنت مختلف عن جميع باقي الكائنات |
Sonra, bulgularını diğer tüm meslektaşlarıyla paylaşmak istediler. | TED | ثمّ أرادوا مشاركة اكتشافاتهم مع جميع زملائهم |
Genellikle diğer tüm yüklenicilerin işlerini koordine eden tek bir yüklenici (müteahhit) vardır. Mimar planı çizer, hafriyat şirketi temeli kazar, tesisatçı, marangoz ve benzeri. | TED | عادة، هناك المقاوم العام المسؤول عن تنسيق الجهود من جميع المقاولون المختلفون: مهندس معماري لرسم الخطة وشركة الحفر لحفر الأساس وسباك ونجار وما إلى ذلك. |
Hatta bu bölgede var olan diğer tüm hastalıklar arasında bu, en kötüsüymüş. Birçok çocuğu öldüren bir hastalıkmış bu. | TED | في الواقع ، من بين جميع الأمراض التي كانت موجودة في هذه الأرض ، كان هذا الأسوأ. لقد قتل معظم الأطفال |
Keder boşlukta olmaz, diğer tüm duyguların yanındadır ve onlarla karışır. | TED | لا يحدث الحزن في الفراغ، يحدث جنبًا إلى جنب وخُلطة مع جميع المشاعر الأخرى. |
Sadece Reyes ile değil diğer tüm ikinci şans elde eden insanlarla sorunu var. | Open Subtitles | (إنه ليس فقط (رايس بل الأشخاص الآخرين في كتابه أولئك الذين يحصلون على فرصة أخرى |
Ricky Holt'a ve diğer tüm insanlara şantaj yapacaklarını bilemezdin. | Open Subtitles | من المستحيل أن تعلم أنهما كانا سيبتزان ريكي هولت) وكل أولئك الأشخاص الآخرين) |
diğer tüm malzemeler... | Open Subtitles | المكونات الأخرى كلها... |
Tabii ki, nüfus cüzdanları, kişiye özel belgeler... gibi ulaşabileceğin diğer tüm dokümanlar. | Open Subtitles | وبالطبع , أى بطاقات هوية آخرى أوراق شخصية وثائق تقع فى يديك |
Bu sadece kötü bir orospu çocuğu değil, aynı zamanda diğer tüm orospu çocuklarını temizlemesi için gönderdikleri o adam. | Open Subtitles | إنهُ ليسَ مجردَ شخص شرير قويّ، أخر. "إنهُ الرجلُ الذي يتمُ إرسالهُ للتخلص من الأشرارِ الأقوياءِ الأخرين!" |