"diğer yöne" - Translation from Turkish to Arabic

    • الإتجاه الآخر
        
    • الاتجاه الآخر
        
    • الطريق الآخر
        
    • بالإتجاه الآخر
        
    Ama madem diğer yöne gidiyorsun korkarım ki hemen korkmaya başlamak zorunda kalacaksın. Open Subtitles و لكن بما أنك ستذهبين في الإتجاه الآخر أخشى أنك ستبدأين في الخوف
    Ve mavi kenarlar, övgü, yüzler diğer yöne. TED والجانب الأزرق، المكمل، يواجه الإتجاه الآخر
    Rüzgar değişti. Halkalar diğer yöne ilerliyorlar. Open Subtitles الريح متغيّرة إنّ الموجات تتحرّك في الاتجاه الآخر
    Tek yönde giden bir demet ve diğer yöne giden başka bir demet de elde ettiler. Open Subtitles ـ لديهم شعاع واحد يسير في اتجاه واحد ثم انتقلوا إلى الشعاع الآخر المتجه في الاتجاه الآخر
    Ve gördüğünüz bu şeyler de diğer yöne gitmesini sağlıyor. TED وهذا الشيء، كما ترون، يذهب إليه من الطريق الآخر
    Hayır, diğer yöne. Open Subtitles لا، لا، فقط - لا، شعرة التي الطريق الآخر.
    Dün koridorda beni görünce diğer yöne kaçtın. Open Subtitles لقد ركضت بالإتجاه الآخر عندما رأيتني بالرواق أمس
    "O bu istikamete gitti, sen diğer yöne git" Open Subtitles هى ذهبت في هذا الإتجاه أنت سوف تذهب في الإتجاه الآخر
    Ben diğer yöne gidiyorum. Open Subtitles كما تعرفين، الأمر أني سأذهب في الإتجاه الآخر
    Herkes diğer yöne doğru koşarken siz, bir ajan olarak ikinci kuleye yürüyordunuz. Open Subtitles أنتِ، كعميلة، قمتِ بالسير ناحية البرج الثاني بينما كان الجميع يركض في الإتجاه الآخر
    Sandalyesini çevir ki diğer yöne bakıyor olsun. Open Subtitles بدوره كرسيه حول ذلك انه يواجه في الاتجاه الآخر.
    Tek sorun şu, bir tembel hayvanı diğer yöne çevirirseniz yer çekimi hoşgörüye son veriyor. TED المشكلة الوحيد هى إذا قلبت الكسلان في الاتجاه الآخر ، ستنال الجاذبية من كرامته .
    Şimdi, demin dediğim gibi, bir tarafta güney-batı musonu var belirli bir yöne giden, diğer tarafta da mevsim değiştiğinde kuzey-doğu musonu var diğer yöne giden. TED الآن، ما قلته هو، ستجدون الرياح الموسمية الجنوبية الغربية في اتجاه، ثم تتغير وتجدون الرياح الموسمية الشمالية الشرقية في الاتجاه الآخر.
    diğer yöne doğru koşmaya başlayacaktır. Open Subtitles سوف تركض مننا في الاتجاه الآخر
    Eğer onu diğer yöne doğru çekmeye devam edersen... Open Subtitles اذا واصلتي تأثير عليه في الاتجاه الآخر...
    Pislik kokusu alırsın ve diğer yöne gidersin. Open Subtitles ستشتم القذارة وستمشي على الطريق الآخر
    Charlie ile ben bu yöne, sen ve jin diğer yöne gidin. Open Subtitles نذهب أنا و (تشارلي) من هنا و تذهب أنت و (جين) من الطريق الآخر
    Tamam. diğer yöne gitmeye çalış. Open Subtitles حاول الحصول على الطريق الآخر
    Çoğu insan silah sesi duyup, birinin kanaması olduğunu görse diğer yöne doğru koşmaya başlar. Open Subtitles اغلب الناس عندما يسمعون اطلاق نار ويرون شخصاً غريباً يزنف -يهربون بالإتجاه الآخر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more