Bize neden düşman kesildiğini bulana dek, Zoe ve ben Café Diem'de olacağız. | Open Subtitles | زوي و أنا سوف نذهب الى كافيه ديم حتى يكتشف لماذا أنقلبت علينا |
Ama kasım ayında, Vietnam devlet başkanı Diem'in öldürülmesinden bir hafta sonra... ve Kennedy suikastından iki hafta önce... tuhaf bir şey oldu. | Open Subtitles | ولكن في نوفمبر بعد اسبوع من مقتل الرئيس الفيتنامي ديم قبل أسبوعين من اغتيال كنيدي حدث شيء غريب بالنسبة لي |
Tıpkı yüzyıllar önceki diktatörlerin askerleri gibi. Ama hükümet lideri ve Amerika 'nın müttefiki Ngo Dinh Diem Fransızlar gibi Katolik'ti. | Open Subtitles | لكن زعيم الحكومة اسمه نغو دين ديم ، كان حليفا لامريكا |
Phat Diem'de ne gördük; ne bulduk? | Open Subtitles | ما عثرنا عليه هناك (ما رأيناه في (فات زيم |
Carpe Diem adamım. Anı yaşa. | Open Subtitles | لعنة (الكاربي اليوميه) ، استولت على هذا اليوم |
Cafe Diem'deki salgın, ana caddedeki binalara da bulaştı. | Open Subtitles | انتقلت العدوى من كوفي ديم الى المباني المجاورة |
Cafe Diem'in rüya görülmeyen bölge olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | حسنا كما نعلم منطقة كافتيريا ديم هي منطقة لا تحدث فيها الاحلام |
Şayet seçilirsem, Cafe Diem'deki aynı prensipleri belediye başkanlığı ofisine de kazandıracağım. | Open Subtitles | وإذا إنتخبت سأتبع نفس المبادئ في مكتب رئيس البلدية كما فعلت في مقهى ديم |
Eva Cafe Diem'deki bütün eski fotoğrafları kaldırdı bunları G.D. kayıtlarının kitlesel yayınlarına ekledi. | Open Subtitles | إيفا لديها كلّ الصور القديمة التي أزيلت من المقهى ديم أضف ذلك إلى التخفيض الجماعي في السجلات القديمة لغلوبال |
Café Diem'den aldığın fotoğraflardan biri bu. | Open Subtitles | هذا أحدى الصور التي اخذتيها من كافيه ديم |
Onları Cafe Diem'e davet ettin. Ne oldu da burada ortaya çıktılar? | Open Subtitles | إذا لقد دعوتهم الى مقهى ديم وانتهوا هنا؟ |
Bu duygunun Latince karşılığı" Carpe Diem" dir. | Open Subtitles | العبارة الللاتبنية لهه العاطفة هي " كاربي ديم" |
- Saat 8'de Café Diem'de mi dedin? | Open Subtitles | هل قلت لتوك مقهى ديم في المساء ؟ |
Dizaynımı Thorn'a Kafe Diem'de göstermek istemiştim... ..ve Martha'yı dışarıda yere indirecektim. | Open Subtitles | أردت أن أعرض تصميمي لـ(ثورن) في مقهى "ديم". وأهبط بـ(مارثا) في الخارج. |
Café Diem'de artık bedava yemek yok. | Open Subtitles | "لا مزيد من الطعام المجاني في مقهى "ديم"." |
Cafe Diem'de pazar kahvaltısı. | Open Subtitles | فطور الأحد المتأخّر في المقهى ديم |
Az önce Henry ile birlikte Cafe Diem'de gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيتها في مقهى ديم مَع هنري. |
Kafe Diem'de yarım gün garsonluk yapacağım, evleniyor değilim. | Open Subtitles | أنا نادلة بدوام جزئي في مقهى "ديم". ليس وكأنني أسير في ممر الكنيسة (للزواج). |
Komünistlerin kuzeye, Phat Diem'e bir saldırı planladıklarına dair bir söylenti var. | Open Subtitles | ...ثمة إشاعة بأن الشيوعيون يخططون لهجوم في الشمال... (عند (فات زيم |
Komünistlerin Phat Diem'e saldıracakları doğru mu? | Open Subtitles | هل يهاجم الشيوعيون (فات زيم) فعلاً؟ |
Carpe Diem. | Open Subtitles | لعنة (الكاربي اليوميه) |
Söyledikleri gibi: Carpe Diem.Ayrıca kendimi aileme adamaya karar verdim. | Open Subtitles | "انتهز الفرصة"، كما يقولون، وأنا أريد أن أكرس نفسي لعائلتي الصغيرة. |