Dierdre'yı benim kadar önemseyen birini asla bulamazsın. | Open Subtitles | لن تجد من يهتم بالعثور على (ديردرا) مثلي أبداً |
Berber salonundan Dierdre. | Open Subtitles | (ديردرا) من صالون الحلاقة. ماذا تفعلين هنا؟ |
Dierdre Sauvage. Aşk romanı yazan kadın | Open Subtitles | ديدري سوفاج تلك التي تكتب الروايات الرومنسيه |
Karım Dierdre ve ben birbirimize hep yakın olduk, evlilikle ilgili ihtilafa düşeceğimiz aklımın ucundan bile geçmemişti. | Open Subtitles | زوجتي (ديدري) و أنا كنا قريبين من بعضنا البعض و لم أواجه أي مشكلة في زيجتنا هذه |
Onu suçlamıyorum. Alexis gelene kadar o ve Dierdre en iyi arkadaşlardı. | Open Subtitles | هي و(ديدرا) كانا أعز أصدقاء حتي ظهرت (ألكسيس). |
Dierdre'nin babası sana selamlarını gönderdi. | Open Subtitles | الأب (ديردر) طلب أن أعطيك ملاحظاته |
Sana Dierdre'nin dosyasını verecek. | Open Subtitles | (سيحضر لك الملف الخاص بقضية (ديردرا |
Ben berber salonundan Dierdre. | Open Subtitles | أنا (ديردرا) من صالون الحلاقة. |
O izlerden biri seni Dierdre'ya götürecektir. | Open Subtitles | (و واحد منها سيقود لـ(ديردرا |
Bazı izler bizi Dierdre'ya götürecek | Open Subtitles | (و واحد منها سيقود لـ(ديردرا |
- Buyurun. - Sağ ol Dierdre. | Open Subtitles | -شكراً لكِ يا (ديردرا ). |
Dierdre'yi bulmuşlar. | Open Subtitles | (وجدوا (ديردرا |
Her ayın iki gecesinde, beraberce hesapların başına otururuz, ki bu hadise, karım Dierdre'nin ve benim kendisinin ayakları sebebiyle dört gözle beklediğimiz bir durumdur. | Open Subtitles | و مرتان في كل شهر نقوم بأدارة الحسابات سوياً و هو الأمر الذي (ديدري) أنها زوجتي و انا نتطلع للقيام به |
Ama dinleyin, Dierdre haklı. İşi bildiğinizden emin olmalıyız. | Open Subtitles | لكن إستمعوا، (ديدري) محقة، يجب أن نتأكد أنّكما كما تدعيان. |
Dierdre, o işi bitirince, gidip Fransız'ı al ve girişe yerleştir. | Open Subtitles | (ديدري)، عندما تنهين هذا، إذهبي لقتل الفرنسي وضعيه عند المدخل. |
- Dierdre. Dierdre. | Open Subtitles | -ديدري)، (ديدري) ). |
Jenny'e Emmet ve Dierdre'i nerede... bulabileceğini sen söyledin. | Open Subtitles | وتخطيت الأمر. أنت الذي أخبر (جيني) بمكان (إيميت) و(ديدرا). |
Bavulu, evet ama buradaki Dierdre senin için derin duygular besliyor ve fırsat kolluyor. | Open Subtitles | من حقيبته، نعم، ولكن هنا (ديدرا) لديها مشاعر عميقة تجاهك وتنتظر الفرصة |
Ayrıca konuşurken Dierdre'ye bak. | Open Subtitles | أيضاً هذه المرة لنجرّب أن تنظر إلى (ديدرا) عندما تتحدث |
Dierdre nin doğumgünü. | Open Subtitles | عيد ميلاد (ديردر) |