"dikilen" - Translation from Turkish to Arabic

    • يقف
        
    • مخيطة
        
    • يقفون
        
    Karşında dumanı tüten silâhıyla dikilen bir adam yerde de her yana kanı sıçramış hâlde yatan başka bir adam var ve senin bütün yapabildiğin parayı düşünmek. Open Subtitles هناك رجل يقف امامك ومعه سلاح جاهز والرجل الاخر على الارض ينزف في كل ارجاء المكان وماذا تفعل انت؟
    O altın halka ile arana dikilen tüm engelleri kaldırayım dilimin gücüyle. Open Subtitles حتى يبد لساني كل ما يقف بينك وبين ذاك التاج الذهبي
    Senin hatan; yağmurun altında dikilen kişi sendin. Open Subtitles إنه خطأك ، أنت من كان يقف في الخارج تحت المطر
    Bugün kasabanın dört bir yanında yüzleri dikilen insanlar var ya? Open Subtitles الناس الذين وجوههم مخيطة في جميع انحاء المدينه اليوم
    Ve bu şekilde yaşamaktan bıktım, bir kasabadan diğer kasabaya, gözlerinin olması gereken yerde delikler olan, ruhları yaralanmış köşelerde dikilen insanlar. TED وقد سئمت من العيش هكذا اتنقل من بلدة الى بلدة و اناس يقفون حول الاركان يحملون ثقوبا مكان اعينهم، ارواحهم معطوبة.
    Sokağın sonunda dikilen patron kimdi? Open Subtitles من هو الزعيم الذي كان يقف في نهاية الشارع؟
    Senin hatan; yağmurun altında dikilen kişi sendin. Open Subtitles إنه خطأك ، أنت من كان يقف في الخارج تحت المطر
    O ne ki, iki adamı öldürdükten 36 saat sonra, karşısına dikilen adama sadece yalan söylemiyor,.. Open Subtitles .. ماذا يكون , حين يقف بجانب رجل بعد قتله لشخصين خلال 36 ساعة
    Elinde bir bıçakla dikilen birini görüyorum ama yüzünü göremiyorum. Open Subtitles و رجلٌ يقف عندي, ممسك بسكين لكن لا يمكنني أن أرى وجهه
    O bombayla kendini kurbanmış gibi göstererek orada dikilen kimdi? Open Subtitles من الذي كان يقف هناك ممسكا بقنبلة جاعلا من نفسه ضحية؟
    Önünde dikilen koskoca adamı görmemiş mi? Open Subtitles هي لم تلاحظ رجلا بالغا يقف في طريق سيارتها ؟
    Sence şu anda önünde dikilen şu adam sokaktaki bir serseriden daha iyi değil mi? Open Subtitles ألا تعتقدي أن الرجل الذى يقف أمامكِ الأن ليس أفضل من حقير يسير فى الشارع؟
    Ryan başında dikilen silueti babası sanmıştı ya, sence hatırladığından fazlasını görmüş olabilir mi? Open Subtitles أن الصورة الظلية التي يعتقد ريان بانها والده الذي كان يقف عليه هل تعتقدين بأنه من الممكن قد رأى
    Durup bir konuşalım, olur mu? Buraya geldin, cesedin başında dikilen birini gördün. O kişi her kimse, Marco'yu öldürdü. Open Subtitles دخلت البيت، فرأيت أحدا يقف قرب الجثة ومهما يكن ذلك الشخص
    - ...karşımda dikilen başka biri olsaydı çeker giderdim! Open Subtitles -ولو كان شخص غيركِ يقف أمامي, لكنت ابتعدت
    Çocuk antrenman ayakkabısının yanında dikilen bir adam. Open Subtitles الرجل يقف بجانب طفل يرتدي الحذاء
    Her bir arzunun önüne dikilen bir dehşet. Open Subtitles الرعب الذي يقف في طريق أية رغبة.
    Karşımda dikilen bir tek sen varsın aptal herif. Open Subtitles أنت الوحيد الذى يقف أمامى أيها الغبى.
    Kumaşa dikilen mikrotek termal üniteler bizi sıcak tutuyor. Open Subtitles الوحدات الحرارية ميكروتك مخيطة في النسيج تبقينا محمصين
    Bugün kasabanın dört bir yanında yüzleri dikilen insanlar var ya? Open Subtitles الناس الذين وجوههم مخيطة في جميع انحاء المدينه اليوم
    Bu yüzden oldukça iyimserdik ta ki mahkeme salonuna girip kürsünün önünde dikilen o 3 kişiyi görene dek. Open Subtitles كنّا متفائلين جدًآ في فرصهِ حتى أن دخلنا في قاعة المحكمة و كان حشد من الناس يقفون أمام مقعد القاضي
    Kendime geldiğimde morluklar, ezilmiş meyveler ölüp ölmediğimi görmek için başımda dikilen tanımadığım tiplerle karşılaştım. Open Subtitles ثم أستفيق وتملئني الكدمات والفاكهة المعصورة، وغرباء يقفون أمامي لفحصي ما إذا كنت ميتة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more