"dikilmiş" - Translation from Turkish to Arabic

    • واقفاً
        
    • مصممة
        
    • خياطته
        
    • خياطتها
        
    • مخيط
        
    • مخيطة
        
    • واقف
        
    • واقفا
        
    • واقفة
        
    • تقفون
        
    • تخييطها
        
    Lanet tanklarla gelip aileyi tarumar ettiler. O çocuk da orada öylece dikilmiş gözyaşlarını saklamaya çalışıyordu. Open Subtitles و ظل الطفل واقفاً هناك يحاول ان يخفى دموعه
    Cenazede şık ya da iyi dikilmiş bir takım giymeyecektir. Open Subtitles هذا ليس شخصا سيكون في الجنازة في بذلة فاخرة او مصممة جيدا
    Baksanıza Şef, o da Dadı gibi dikilmiş. Open Subtitles انظر لقد تمت خياطته مثل الحاضنة.
    Yüzün o kadar şiş ki gözlerin dikilmiş düğmeler gibi. Open Subtitles وجهك بدأ بالانتفاخ عينيك تبدو كأعين دمية تمت خياطتها على وجهك
    İçinde bir yere dikilmiş bir numara filan olmalı. Open Subtitles لابدّ أنّ هناك رقم مخيط في مكان ما هناك
    Yarası ipekle dikilmiş. - Bu garip. Open Subtitles يبدو ان الشقوق كانت مخيطة بالحرير
    Sokağın karşısında dikilmiş duran... ya da buraya doğru gelen bir çocuk var mı? Open Subtitles هل هناك ولد قادم إلى هنا أو واقف في الطرف الاخر من الشارع؟
    Thornton Meydanı'nın köşesinde dikilmiş her iki yöne bakıyordum... ve birdenbire dostumuzun geldiğini gördüm. Open Subtitles كنت واقفا عند زاوية ميدان ثورنتون وانظر فى كلا الأتجاهين وفجأة , خمّن من الذى ظهر فجأة, انه صديقنا ثانية
    Bayan Matty dikilmiş yere bakıyor, elinde bir demet çuha çiçeği tutuyordu. Open Subtitles كانت الآنسة ماتي واقفة تحدق للأسفل تحمل باقة من أزهار الربيع
    Yine de cenaze giysilerinizle burada dikilmiş, akbabalar gibi bir başka ceset daha bekliyorsunuz. Open Subtitles ومع ذلك تقفون هنا بملابس العزاء مثل النسور ، تنتظرون جثة أخرى
    Peronda dikilmiş kendi işime bakıyordum. Open Subtitles كنت واقفاً على الرصيف مهتماً بأموري الخاصه
    Orada dikilmiş, deponun alevler içerisinde yanışını izliyordum ve ayağımın dibine bu konuverdi. Open Subtitles لقد كنت واقفاً هناك ، أشاهد .. المستودع يحترق . وتسقط هذه القطعة على قدمي
    Verandada dikilmiş, bir matador gibi paltomu sallıyordun. Open Subtitles كنت واقفاً على الشرفة، تلوح بمعطفي كمصارع الثيران.
    Cenazede şık ya da iyi dikilmiş bir takım giymeyecektir. Open Subtitles هذا ليس شخصا سيكون في الجنازة في بذلة فاخرة او مصممة جيدا
    Kişiye özel dikilmiş şeyler yapan bir firma var... Open Subtitles حسنا هناك هذه الشركة التي تبيع اشياء مصممة خصيصا ..
    Kuyruğu kesilip, sonra dikilmiş ve sorumlusu da Hawthornelar. Open Subtitles ذيله قُطع ومن ثمّ تمّت خياطته مُجدّدًا، وعائلة (هاوثورن) من فعل ذلك.
    Bu adamın arması kısa bir süre önce dikilmiş ve kıyafeti de bir mağazadan alınmış. Open Subtitles شارة هذا الرجل قد تم خياطتها حديثا وملابسه تم شراؤها من المتجر
    Freston'ın notlarına göre fahişenin cüzdanının astarına dikilmiş. Open Subtitles وفقا لFreston وتضمينه في الملاحظات، كان مخيط عليه في بطانة البغي وتضمينه في محفظتك.
    Düğmeler gözüme dikilmiş gibi de mi? Open Subtitles الأزرار تبدوا مخيطة في عيني
    Sonra bir an gözümü açtım ki, ağzımda tıkanmış duran 19 şekerle birlikte kasanın önünde dikilmiş "Plastik" demeye çalışıyorum. Open Subtitles وقبل أن أدرك، وجدت نفسي واقف أمام المحاسب وفي فمي 19 حبه حلوى ملعونه "وأحاول أن أقول "لو سمحت
    Bugün, tam burada, annemin başında, Tanrı'nın yemyeşil dünyasında dikilmiş, yemin ediyorum! Open Subtitles ،من هذا المكان، في هذا اليوم ...واقفا بالقرب تماما من رأس أمي
    Evet. Arada yaparım öyle. Tıpkı az önce, sen orada dikilmiş beni izlerken yaptığım gibi. Open Subtitles أنا أفعل مثل تلك الأشياء، مثلما فعلتها وأنتِ واقفة تشاهدينني
    Hepiniz böyle ayakta dikilmiş ne yapıyorsunuz? Open Subtitles ماذا الذي تفعلونه؟ فقط تقفون هنا هكذا؟
    Hani şu içlerine uyuşturucu koymak için özel cepler dikilmiş olan. Open Subtitles السترة المليئة بالجيوب التي تم تخييطها من أجل تهريب المخدرات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more