Kaygılandığım tek şey, kapalı bir havada yanına şemsiye almayı unutacak ya da düzgün bir jilet kullanamayacak kadar dikkati dağılmış bir adama güveniyor olmam. | Open Subtitles | ما يقلقني هو الاعتماد الرهيب على رجل مشتت للغاية ينسى أخذ مظلة معه في يوم غائم |
Kaygılandığım tek şey, kapalı bir havada yanına şemsiye almayı unutacak ya da düzgün bir jilet kullanamayacak kadar dikkati dağılmış bir adama güveniyor olmam. | Open Subtitles | ما يقلقني هو الاعتماد الرهيب على رجل مشتت للغاية ينسى أخذ مظلة معه في يوم غائم |
Ahlak ikilemi içine girmişçessine dikkati dağılmış. | Open Subtitles | كأنه مشتت بسبب أزمة أخلاقية |
Yeter artık! İlerleyin! "Hedef, silahsız ve dikkati dağılmış bir şekilde, olası kaçış aracınızın içerisinde sizi bekliyor olacak." | Open Subtitles | "هدفك, سيكون غالباً مُشتت الذهن غير مُسلح ويجلسُ في مركبة خرجك, المحتملة" |
Earl ile konuşmayı denedim, ama Joy'un zırvalarından dikkati dağılmış hâldeydi. | Open Subtitles | حاولت أن أتكلم مع إيرل (ولكنه كان مشتتا بصراخ (جوي. |
Evet. Neden ailesini öldüren dikkati dağılmış sürücüye saldırmıyor? | Open Subtitles | صحيح، لما لم يستهدف السائق المشتت الّذي قتلَ عائلتَه ؟ |
Belli ki zaten dikkati dağılmış. | Open Subtitles | .انه مشتت الذهن بشكل واضح |
Dalgın, dikkati dağılmış? | Open Subtitles | غائب، مشتت الإنتباه؟ |
dikkati dağılmış gibi mi duruyorum? | Open Subtitles | هل أبدو مشتت بالنسبة لك؟ |
Büyükbaba Simpson'ın hareketleri belirsiz, sanki dikkati dağılmış gibi. | Open Subtitles | حركات الجد (سمبسون) غير حاسمة كأنه مشتت |
dikkati dağılmış. | Open Subtitles | مشتت الذهن. |
Sadece biraz dikkati dağılmış gibi davranıyor. | Open Subtitles | إنـّه يتصرف و كأنه مُشتت. |
Neyse ki dikkati dağılmış olacak. | Open Subtitles | لحسن الحظ، سيكون مشتتا. |
dikkati dağılmış bir insan dikkati dağılmış bir meslek demek. | Open Subtitles | الشخص المشتت يكون مشتتاً بعمله |