Dövüş sanatlarının özü, düşmanın dikkatini dağıtmak için bu gücü nasıl kullanacağını ve hızını öğrenmektir. | Open Subtitles | جوهر فنون الدفاع عن النفس يُعلّمنا كيفية استخدام القوة والسرعة في تشتيت العدو. |
Musashi rüzgar ileri çağırdı , büyükbirkarfırtınasıkomuta ordu dikkatini dağıtmak için . | Open Subtitles | موساشي" نادى الرياح" لتقود عاصفة ثلجية كبيرة من أجل تشتيت الجيش |
Seninle konuşanın dikkatini dağıtmak için kullanıyorsun. Sana ne söyleyeceğini düşünmen için birkaç saniye kazandırıyor. | Open Subtitles | إنّها وسيلة لإلهاء أياً كان من تتحدّثين معه يعطيكِ بضعة ثوانٍ إضافيّة لتفكّري في ما ستقولينه |
Çoğu kişi, erkeklerin dikkatini dağıtmak için güzel kadın kullanır. | Open Subtitles | أكثر الناس يظنون أنه لصرف إنتباه مجموعة من الرجال فإن أفضل طريقة هو استخدام إمرأة جميلة |
Herneyse... Bunun, çocukların dikkatini dağıtmak için iyi olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | بأي حال، حسبت بأن ذلك قد يصرف إنتباه الأطفال |
Silahlı bir sürü adamın dikkatini dağıtmak mı? | Open Subtitles | نشتت عشرة رجال مسلحين ؟ |
Kovboy palyaçoların işi de eğer kovboy düşerse, boğanın dikkatini dağıtmak. | Open Subtitles | مهرجو رعاة البقر هناك أيضا لتشتيت الثور عندما يُطرح ممتطي الثور أرضا |
İkinci olarak, buna bir son vermelisin! PJ'in dikkatini dağıtmak verimliliğimizi öldürür. Ne verimliliği? | Open Subtitles | ثانياً يجب ان يتوقف هذا ، صرف إنتباه دي جي) سوف يصيب إنتاجنا بمقتل) |
Tüm bu flörtümsü "çok çekiciyim, çünkü dikkatini dağıtmak istiyorum" meselesi. | Open Subtitles | ذلك الغزل: أنا جذّاب جدًّا لأنّي وددت أن ألهيك. |
Musashi, rüzgarileriçağırdı büyükbirkarfırtınasıkomuta ordu dikkatini dağıtmak için . | Open Subtitles | موساشي" نادى الرياح" لتقود عاصفة ثلجية كبيرة من أجل تشتيت الجيش |
Kimsenin dikkatini dağıtmak istemem. | Open Subtitles | لا أريد تشتيت التركيز عن المباراة. |
Çok üzgünüm. Onun dikkatini dağıtmak istememiştim. | Open Subtitles | إني آسف جدًا، لم أقصد تشتيت انتباهه. |
Güvenliğin dikkatini dağıtmak için kliniğe gitti. | Open Subtitles | لقد ذهب للعيادة، لإلهاء شرطة الأمن |
- Peter, o yalnızca yemek yerken çocukların dikkatini dağıtmak için bir tabak altlığı. | Open Subtitles | بيتر)، رجاءً، إنها مجرد صورة لمكان لإلهاء أطفالك بينما أنت تأكل |
Yaratıkların dikkatini dağıtmak için o mahkumlara ihtiyacımız var. | Open Subtitles | يتعينعليناإيجادالمساجين، لصرف إنتباه تلكَ المخلوقات. |
Üçüncü karısı Taha Aki'nin soğuk kadını yok etmesine yetecek kadar dikkatini dağıtmak uğruna kendini feda etmişti. | Open Subtitles | الزوجة الثالثة ضحّت بنفسها لصرف إنتباه المرآة الباردة. لكي يستطيع (تاها أكي) تحطيمها. |
Herneyse... Bunun, çocukların dikkatini dağıtmak için iyi olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | بأي حال، حسبت بأن ذلك قد يصرف إنتباه الطفلين |
Playozorların dikkatini dağıtmak zorundayız. | Open Subtitles | -يجب أن نشتت انتباه الكائنات |
Hemen kitlelerin dikkatini dağıtmak için yeni bir haber yapacağız. | Open Subtitles | سنقوم فورا بتشغيل قصة إخبارية لتشتيت الجماهير. |
Çubuk, sadece senin dikkatini dağıtmak içindi. | Open Subtitles | الإنبوب كَانَ فقط a صرف إنتباه. |
Piper'ın klübünü bozarken ve Paige'yi hapse attırırken senin dikkatini dağıtmak istedim. | Open Subtitles | لقد كنت فقط أحتاج أن ألهيك (بينما أخرّب نادي (بايير و أضع (بايدج) في السجن |