"dikmeyi" - Translation from Turkish to Arabic

    • الخياطة
        
    • خياطة
        
    Eğer ben olmasaydım, hâlâ bir göçmen olarak kalırdın! O pis dükkanda elbise dikmeyi sürdürürdün! Open Subtitles لولاي لبقيت مهاجرة تمارس الخياطة في ذلك المحل القذر
    Bilirsin kadınlar eskiden dikiş dikmeyi annelerinden öğrenirdi. Open Subtitles أنتِ تعلمين أن النساء في الماضي متعلمين الخياطة..
    Ve biri intihar etti. Babalarım dikiş dikmeyi bilmiyor. Open Subtitles و نحن بتقدم حسنا , أبواي لا يستطيعان الخياطة
    Dün, dikiş işleriyle ilgili her şeyi öğrendik ayrıca astarı sarılmış bir hâlde dikmeyi ve çapraz dikiş atmaşı öğrendik. Open Subtitles البارحه تعلمنا كل شيء عن الخياطه مما يضمن طريقة خياطة النسيج المطوي وإستعمال إبره متعرجه
    Kanamayı durdurmayı ve yarayı dikmeyi başardım. Open Subtitles لقد تمكنت من وقف النزيف و خياطة الجرح
    Cadilar Bayrami için senden E.T. kostümü istemistim ve sen de bana dikmeyi bilmedigini söylemistin. Open Subtitles طلبي منكِ أن تصنعي لي زيّ الهالوين، وأخبرتِني أنّكِ لا تعرفين طريقة الخياطة.
    Cadılar Bayramı için senden E.T. kostümü istemiştim ve sen de bana dikmeyi bilmediğini söylemiştin. Open Subtitles طلبي منكِ أن تصنعي لي زيّ الهالوين، وأخبرتِني أنّكِ لا تعرفين طريقة الخياطة.
    Herkesin dikiş dikmeyi bildiği bir yerde çalışmak böyle bir şey. Open Subtitles لا يضُرك ان تعمل في مكان يعرف كل من فيه الخياطة ؟
    Becky'nin yaşındayken, terzi babam bana dikmeyi öğretmişti. Open Subtitles لقد كان أبي خياط لقد تعلمت الخياطة منذ أن كنت بعمر بيكي تقريبا
    Becky'nin yaşındayken, terzi babam bana dikmeyi öğretmişti. Open Subtitles لقد كان أبي خياط لقد تعلمت الخياطة منذ أن كنت بعمر بيكي تقريبا
    Çünkü eskiden, dikiş dikmeyi öğrenmek için gelen insanlar vardı. Open Subtitles لأن وقت سابق عندما كنت تعمل اعتدنا أن نرى الناس يأتون لتعلم الخياطة.
    Bence,senin gibi yetenekli olsaydı dikiş dikmeyi ve güzellik sırlarını bilseydi iyi hissetmek için bir prense ihtiyacı olmazdı. Open Subtitles أشعر وكأنها موهوبة مثلك وتعرف كيفية الخياطة ونصائح الجمال وأنها لن تحتاج إلى أمير ليجعلها تشعر بأنها الأفضل
    Kendi kendime dikiş dikmeyi, tesisatı tamir etmeyi, mobilya kurmayı öğrendim. Gerektiğine kendi sırtımı bile sıvazlayabiliyorum, yani kimseden bir şey istememe gerek yok. TED لقد علّمت نفسي الخياطة ، الطبخ ، أعمال السباكة ، وعمل الأثاث ، أستطيعُ أيضاً أن أربّت على نفسي إذا احتجت ، كل ذلك كي لا أطلب أيّ شيءٍ من أي شخص.
    Dikiş dikmeyi SEAL eğitiminde mi öğrendin? Open Subtitles أتعلمت الخياطة في سلاح البحريّة؟
    Dikiş dikmeyi çok seviyor. Open Subtitles كانت تَحبُّ الخياطة كثيراً
    Ona elbise dikmeyi seviyorum. Open Subtitles أَحب الخياطة لها
    Üst kata git ve düğün elbiseni dikmeyi tamamla. Open Subtitles اذهبي للاعلى و اكملي خياطة فستانك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more