"dindirmek için" - Translation from Turkish to Arabic

    • لتهدئة
        
    • لتخفيف
        
    • ليخفف
        
    • آلامه
        
    Yakında duyuru tarzında bir şey yapmalıyız. Kat ettiğimiz yolu gösteren. Korkuyu dindirmek için. Open Subtitles يجب أن نقم بإعلان صحفي قريب يتضمن تقدم في التحقيق، لتهدئة المخاوف
    ...üzerimize kara bulutlar çökerten fırtınayı dindirmek için çetin bir değişim gerekecek. Open Subtitles لتهدئة العاصفة التي سودت سماءنا سوف تتطلب الأمر تغييراً صعباً
    Acıyı dindirmek için banyo suyuna ıhlamur ağacı yaprakları katılır. Open Subtitles أوراق الكِلس في الحمام تُستخدم دائماً لتخفيف الألم
    Yani, acısını dindirmek için onu beyzbol maçına götürmelisin. Open Subtitles لذلك، لتخفيف ألمه، يُفترض بك أخذه لمباراة بيسبول.
    - Ağrıyı dindirmek için suyla bir şey veriyor. Open Subtitles أنها تعطيني شيئاً ما في الماء ليخفف من ألامي
    Acıyı dindirmek için bir şeyler ver, lütfen. Open Subtitles شيء ليخفف الألم، رجاءاً
    Şansı varmış ki nefes borusu zarar görmemiş doktor ağrıyı dindirmek için yatıştırıcı verdi. Open Subtitles لحسن الحظ، القصبة الهوائية لم تنهار وسكن الأطباء آلامه
    Belki de sinirini dindirmek için gelmeden önce içmiştir. Open Subtitles ربما كان يشرب قبل نزولهِ لتهدئة أعصابهِ
    Yazdığım ilaç baş ağrısını dindirmek için hafif bir uyutucuydu! Open Subtitles الدواء الذي وصفته كان أفيون خفيف لتهدئة الصداع!
    - Evet, göğsündeki ağrıyı dindirmek için. Open Subtitles نعم ، لتهدئة الم صدرك
    O zaman vicdan azabını dindirmek için mi? Open Subtitles ثم غير هذا لتهدئة ضمير لديك؟
    Tıbbi yardımın beklediğini ve bu iğnenin sadece acısını dindirmek için olduğunu söyle. Open Subtitles أخبريه أن الاسعاف مستعد له وأن هذه الإبرة فقط لتخفيف الألم.
    Acısını dindirmek için, doktorunun tavsiye ettiği küçük bir ilaç içti... Open Subtitles لتخفيف آلامه، تناول حبّة بيضاء أوصى بها طبيبه
    Hayır, acısını dindirmek için kanabis kullanıyordu. Open Subtitles بالطبع لا، كلا، كانت تستخدم القنب الهندي لتخفيف الألم.
    Acıyı dindirmek için afyon tentürü. Open Subtitles أمم ، إستخدم اللوندرام لتخفيف الألم.
    Sana onların acısını dindirmek için bir fırsat vermek istiyorum. Open Subtitles أردت أن أعطيك الفرصة لتخفيف آلامهم.
    Acımı dindirmek için bana bir şeyler vereceğinizi düşündüm durdum. Open Subtitles لتعطيني شيئاً ليخفف الألم
    Annemi kaybetmenin acısını dindirmek için içiyor. Open Subtitles إنه يشرب الخمر حتى ينسى آلامه على موت والدتي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more