Dün gece kaydettiği şeyi dinlersek biz de ne için dinlediğimizi unuturuz Einstein. | Open Subtitles | أن نستمع لما سجلوه ليلة أمس قد ينسينا سبب استماعنا للتسجيل أصلاً أيّها الذكي |
En azından onları dinlediğimizi gösterebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نبين لهم على الأقل أننا نستمع لهم |
dinlediğimizi düşünüyorlarsa başka bir yol ile iletişim kuruyorlardır. | Open Subtitles | حسنا، إذا كانوا يعتقدون أننا نستمع ربما أنهم يتواصلون بطريقة آخرى |
dinlediğimizi biliyor. | Open Subtitles | فهذا لإنه يعلم أننا سنتمكن من إيجاده يعلم أننا نستمع إليه |
Ekranda olan eylemden çok daha az yankılama yapılmış bir sesi dinlemek, bize anında, ekrandaki eylemde olmayan bir spikeri dinlediğimizi gösterir. | TED | إنّ الإستماع إلى صوت بصدى أقل من الحدث الذي على الشاشة سوف يُشعرنا فورًا وكأننا نستمع إلى معلّق، أو إلى راوٍ ليس له علاقة بالأحداث الجارية على الشاشة. |
Tamamen diğer açıdan bakacak olursak, sese çok fazla yankı eklenirse bu bize geçmişi dinlediğimizi, muhtemelen karakterin kafasında olduğumuzu veya Tanrı'nın sesini dinlediğimizi düşündürür. | TED | من جهة أخرى، إضافة الكثير من الصدى سيجعلنا نظن أننا نستمع إلى حدث في الماضي، أو كأننا داخل رأس الشخص المتحدث أو أننا نستمع إلى صوت الله. |
Bu şovu dinlediğimizi biliyor. | Open Subtitles | تعرف بأننا نستمع إلى هذا المعرض. |
O bir yalan. Hikâye. Onu dinlediğimizi biliyordu. | Open Subtitles | انها قصة خرافية هو يعلم اننا نستمع اليه |
Hepimizin Chronic ve Doggystyle dinlediğimizi söyle. | Open Subtitles | لنقل أننا جميعًا نستمع لألبوم "ذا كرونيك"، "دوغيستايل". |
- dinlediğimizi biliyorlar, o halde? - Tahmin ediyorlar. | Open Subtitles | يعرفون أننا نستمع إليهم - يخمنون ذلكَ - |
Ruslar onları dinlediğimizi biliyor. | Open Subtitles | إنّ الروس يعلمون بأنّنا نستمع |