"dinleme cihazı" - Translation from Turkish to Arabic

• جهاز تنصت
• أجهزة تنصّت
• سلك
• أجهزة تنصت
• جهاز تنصّت
• جهاز التنصت
• جهاز تصنت
• أداه تنصت
• أجهزة التنصت
• جهاز تصنّت
• أجهزة تصنت
• سلكاً
• اجهزة تنصت
• أداة تنصت
• جهاز التصنت

Yenilediğiniz implantın içinde dinleme cihazı olduğunun farkındasınız değil mi?
هل تدرك أن الزرعة المستبدلة كان تحتوي جهاز تنصت بداخلها؟

Tek bildiğim, üstünde dinleme cihazı olan birini bana yolladığı.
كل ما أعرف أنه أرسل شخص ليتحدث الي مرتديا جهاز تنصت

Katılıyorum. Bana dinleme cihazı gibi geliyor.
أوافقك الرأي يُنبئني حدسي بوجود أجهزة تنصّت

Çocuğa dinleme cihazı takabilirim ama bu biraz zaman alır.
استطيع جعل الفتى يرتدي سلك تسجيل لكن ذلك سيأخذ وقت

Park puştunun elini kesmek istediğimi anca dinleme cihazı yoluyla bilebilirdi.
كان يمكن أن يعرف أنني أردت قطع يد سيد بارك بوضع أجهزة تنصت علينا

dinleme cihazı için yeniden beni kontrol etmeyeceksin, değil mi?
ألستَ مضطرًّا للتأكّد بأنّي لا أرتدي جهاز تنصّت مُجددًا، صحيح؟

O casusun bıraktığı tek şeyin dinleme cihazı olduğunu sanmıyorum.
لا أظن جهاز التنصت على التلفون هو كل ما زرعه الجاسوس

Bayan Palmer dinleme cihazı takıp üç ülkenin bombayla ilgisi olmadığını onaylatacak.
ستضع السيدة بالمر جهاز تصنت وتجعله يعترف بأن لا علاقة للبدلان الثلاثة بالتفجير

Şimdi olmaz, tatlım. dinleme cihazı takan bir muhbirim var.
كلا ، لا أستطيع أيتها الجميلة لدي مخبر يرتدي جهاز تنصت

Üzerimde dinleme cihazı olabilir. Asla bilemezsin. Üstümü aramak istemediğinden emin misin?
انا قد اكون مرتديا جهاز تنصت,قدلاتعلم ابدا,متاكد لاتريد تفتيشي؟

Şansınız yanınızda olabilir, ...veya arabanızın klimasına yerleştirilmiş bir dinleme cihazı olabilir.
من الممكن أنه القدر، أَو أَنه يمكن أن يكون لديك جهاز تنصت مزروع في مكيّف سيارتِكَ.

dinleme cihazı, basit şekilde, bir vericiye mikrofon eklenmesidir.
جهاز تنصت,بأبسط أشكاله, هو مجرد ميكرفون متصل براديو

Lokantadayken, arabasına dinleme cihazı yerleştirdik.
لقد قمنا بوضع جهاز تنصت في سيارته عندما كان في المطعم

Dwight'ın bana hediye olarak verdiği yaban ördeğinin içinde bir dinleme cihazı buldum.
أوه، إذا دوايـت أعطاني هذه البطة البريه كهدية ووجدت جهاز تنصت فيها

Büroya dinleme cihazı yerleştirdiğin iyi olmuş.
من الجيّد أنكِ قد وضعتِ أجهزة تنصّت في المكتب

Üzerimde dinleme cihazı vardı ama sana yardım edebilmek için çıkardım.
كان لدي سلك لكني نزعته ظننت اني اقدر اساعدك

Telefonlara ve Arap delegelerin odalarına istediğin gibi dinleme cihazı koydum.
أصغيت للمكالمات الهاتفية ووضعت أجهزة تنصت في جناح الوفد العربي كما طلبت

Verdiğin yüzüğe dinleme cihazı taktığını ve söyleyeceği her şeyi dinleyeceğini biliyordu.
كانت هذه هي الطريقة الوحيدة لإبقاءها باللعبة. كانت تعرف أن الخاتم الذي أعطيتها أنت به جهاز تنصّت

dinleme cihazı için arama yaparsa kapat yalnızca.
أطفئه ، فقط في حال . قامت بالتمشيط عن جهاز التنصت

dinleme cihazı koyacağını düşünüp, arama yaptım.
بطريقة غير مباشرة ، كنت أبحث عن جهاز تصنت

Pekâlâ, Jeff Goldblum, adam Donanma Bakanı'nı üzerine dinleme cihazı yerleştiriyor, bilgiyi yüklüyor.
حسنا,جيف جولدبلم شخص ما قام بدس أداه تنصت لوزيره البحريه يقوم بتحميل البيانات

Bu kesinlikle bir tür akustik dinleme cihazı.
إنه بالتأكيد نوع من أجهزة التنصت السمعي.

dinleme cihazı falan da taktığımı düşünüyorsundur, değil mi?
ماذا؟ تظنّ أنّي أضع جهاز تصنّت أيضاً، صحيح؟

Üstünde dinleme cihazı var mı diye kontrol ediyorum.
هذا كاشف أجهزة التصنت. أنا أبحث عن أي أجهزة تصنت.

Silah ya da dinleme cihazı taşımadığından emin olmalıyım ne yani olamaz mıyım?
علي التأكد من أنك لا تملكين سلاحا أو سلكاً , قومي بذلك ؟

İçeri dinleme cihazı koymuş olabilirler. Burada güvendeyiz.
قد يكون هناك اجهزة تنصت نحن بأمان أكثر هنا

dinleme cihazı için pil gerekiyorsa, onu kullanamazsın.
"لو البطارية ضرورية لتزويد" "أداة تنصت كبيرة" "لايمكنك أستخدامه"

Sen de odasına dinleme cihazı koyabilesin diye onu odadan çıkarmamız için katılmış gibi yaptın.
وأنتَ تظاهرتَ بالموافقة فقط لنخرجه من غرفته حتّى يمكنكَ وضع جهاز التصنت