| Belki de büyük annemi dinlemeliydim diye düşünüyordum. | TED | كنت أفكر بأنه لربما كان من الأفضل أن أستمع إلى جدتي. |
| Annemin lafını dinlemeliydim. Gece vakti o yoldan gitmemeliydim. | Open Subtitles | كان ينبغي أن أستمع لكلام أمي لم يجدر بي المشي في ذلك الطريق بوقت متأخر |
| On yaşımdayken annemi dinlemeliydim. | Open Subtitles | كان علي الإصغاء لأمي حين كان عمري ١٠ سنوات |
| Bu, Simpsonlar'ın en büyük karardı. Aptal karım yerine çocukları dinlemeliydim. | Open Subtitles | ذلك كان أكبر قرار واجهته في حياتي، وجب أن أنصت إلى الأطفال بدلاً من زوجتي الحمقاء |
| Bütün mesajını dinlemeliydim. | Open Subtitles | كان يجب علي الإستماع لكامل رسالتك إذا لنذهب |
| Özür dilerim, seni dinlemeliydim. Bir şarkılık kal yeter. | Open Subtitles | إنني متأسف , كان يجب أن أصغي إليك لكن يجب عليكِ البقاء لأغنية واحدة فقط |
| Bana yapmamamı söylediğinizde sizi dinlemeliydim. | Open Subtitles | كان يجب علي الإنصات لك حين أخبرتني أن لا أفعل شيئاً |
| Seni dinlemeliydim. Sana öğretmeye çalışıyordum. | Open Subtitles | كان يجب أن أستمع لك فأنا كنت أحاول أن أعلمك |
| Sizi dinlemeliydim, baharatlar ve onu yollamalıydım. | Open Subtitles | كان يجب أن أستمع إليك ، أيتها التوابل . وأرسلته بعيداً |
| Sen haklıymışsın. Seni dinlemeliydim. | Open Subtitles | هراء, لقد كنتِ محقّة, كان عليّ أن أستمع إليكِ. |
| Sanırım benim gösterimin ölümleri sebep olduğunu söylerken sizi dinlemeliydim. | Open Subtitles | كان يجب أن أستمع إليكما يا رفاق عندما قلتما ان عرضي يقتل الناس |
| Seni dinlemeliydim ve haritanı takip etmeliydim. | Open Subtitles | كان يجب علي أن أستمع إليكِ وأتبع خريطتكِ |
| Henry, seni dinlemeliydim. Üzgünüm. | Open Subtitles | "هنري" كان ينبغي عليّ الإصغاء إليك، أنا آسفة |
| Bir dostum dikkatli olmamı söyledi. Onu dinlemeliydim. | Open Subtitles | طلب مني صديق أن أحذر كان علي الإصغاء له |
| Üzgünüm. Sizi dinlemeliydim. | Open Subtitles | متأسف، كان يجب عليّ أن أنصت لكم |
| O sesi dinlemeliydim. | Open Subtitles | كان يجب أن أنصت إلى هذا الجزء مني |
| Seni en başında dinlemeliydim. | Open Subtitles | كان عليّ الإستماع إليك من البداية |
| Ne insanlar bunlar! Seni dinlemeliydim. | Open Subtitles | كان يجب على الإستماع إليك |
| O ihtiyarı dinlemeliydim. | Open Subtitles | كان من الممكن أن أصغي لذلك الرجل المسّن. |
| Lafını dinlemeliydim, senden başka... | Open Subtitles | توجب عليّ الإنصات لما قلتهِ لي... أنتِ الوحيدة... |
| Bana uzun zaman önce söylemeye çalıştın. Seni dinlemeliydim. | Open Subtitles | (حاولت ان تخبرني منذ زمن بعيد يا (ديفو كان ينبغي على ان اصغي اليك |
| Dedi ki: "Babamı dinlemeliydim." | Open Subtitles | قالتْ، " كان يَجِبُ أنْ استمعَ إلى أبي. " |
| Seni dinlemeliydim ve gemide kalmalıydım. | Open Subtitles | كان على الأستماع لك والبقاء على القارب. |
| Seni dinlemeliydim. Adamın avucunun içine düştüm. | Open Subtitles | كان يجب أن استمع إليك لقد دخلتُ مُباشرة في لعبته |
| Yollarını kendileri bulmalılar ve bazen benimle konuştuğun zamanlarda seni daha dikkatli dinlemeliydim. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أقول لهم ماا يفعلوا بعد الأن يجب عليهم أن يجدوا طريقهم الخاص |