| bazı işlerde bu sana, Dinlenme odasında dost olmayan bakışlar getirir. | Open Subtitles | في بعض الوظائف، يمكنك أن تحصل على نظرة مظلمة في غرفة الإستراحة |
| sanırım Dinlenme odasında biraz pudingimiz olacaktı. | Open Subtitles | أظن أن لدينا بعض من الحلوى المتفرقه في غرفة الإستراحة |
| Sanırım Dinlenme odasında birkaç tane vardı. | Open Subtitles | اعتقد ان هناك بعض التفاح في غرفة الإستراحة |
| Saldırı mı? Dinlenme odasında birkaç kez sarılmıştım sadece. | Open Subtitles | الاعتداء، يا رجل، أنا قمت بحملها هنا مرات قليلة في غرفة الاستراحة |
| Dinlenme odasında çörek olduğunu sakın söyleme. | Open Subtitles | لا تخبريها أن هناك كعك في غرفة الاستراحة |
| Ben dönene kadar Dinlenme odasında bekle. | Open Subtitles | عليك البقاء في غرفة استراحة حتى عودتي. |
| Dinlenme odasında olması gerek. | Open Subtitles | أظن أنه طاولة التدليك في غرفة الأستراحة الآن |
| Dinlenme odasında bir sürü insan toplanıp... | Open Subtitles | بعض الناس اجتمعوا بغرفة الإستراحة |
| Dinlenme odasında kendine artı bir bulmaya çalışıyor. | Open Subtitles | في غرفة الإستراحة مُحاولاً الفوز برفيقته. |
| Dinlenme odasında hassas bir ailevi mesele var da. | Open Subtitles | لدينا أمر عائلي حساس يجري الآن في غرفة الإستراحة |
| Onu Dinlenme odasında gördüm ve böyle yaptım. | Open Subtitles | رأيتها في غرفة الإستراحة وأشرت لها ممتاز |
| Tek bulduğum bir kaç öğretmenin Dinlenme odasında yiyiştiği. | Open Subtitles | الشيئ الوحيد الذي وجدته هو مجموعة من الأساتذة يتبادلون القبل في غرفة الإستراحة |
| - Dinlenme odasında ağzına aldın. | Open Subtitles | قمت بمص قضيبي في غرفة الإستراحة. |
| Dinlenme odasında çörek varmış. | Open Subtitles | إنّ لديهم كعك مُحلى في غرفة الإستراحة. |
| Dinlenme odasında. | Open Subtitles | إنه في غرفة الإستراحة |
| Onunla Dinlenme odasında sıkışıp kalırsan, sıçtın demektir. Onu atlatamazsın. Peki nasıl başa çıkıyordunuz? | Open Subtitles | إذا علقت معه في غرفة الاستراحة , إنسى ان تخرج حسناً كيف تصرفت معه ؟ |
| Hensley seni hemen Dinlenme odasında görmek istiyor. | Open Subtitles | هنسلي يريد ان يراكي في غرفة الاستراحة الان. |
| Dinlenme odasında hayvanca sevişmeden donmuş pizzaya ve altyazılı bir film izleyip kucaklaşmaya geçtik. | Open Subtitles | نحن انتقلنا من جنس الحيوانات في غرفة الاستراحة الى بيتزا مثلجة وعناق امام فيلم كان يجب علي ان اقرأ ترجمة له |
| Alex'i Dinlenme odasında bulduğumuzda bayılmadan önce ne dediğini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تذكرين ما قاله آليكس عندما وجدناه اول مرةٍ في غرفة الاستراحة قبل أن يغمى عليه؟ |
| Onu Dinlenme odasında gördüm yemeğe götürmek istediğimi söyledim. | Open Subtitles | لذا ، عندما رأيتها في غرفة الاستراحة طلبت منها الخروج لتناول العشاء |
| - İşteyim, Dinlenme odasında. | Open Subtitles | في غرفة استراحة في العمل |
| Bir zamanlar, Dinlenme odasında patronla dalga geçen adamdım. | Open Subtitles | كنت الشاب الذي يقضي وقته في غرفة الأستراحة ساخراً برئيسه |
| Sara, Dinlenme odasında bazı patlamalarla karşı karşıya geldiğinin farkındayım. | Open Subtitles | (سارة),أظن أنكِ قمتِ ببعض الألعاب النارية بغرفة الإستراحة. |