"dinlenmek" - Translation from Turkish to Arabic

    • للراحة
        
    • راحة
        
    • ترتاح
        
    • أرتاح
        
    • الراحة
        
    • يرتاح
        
    • راحه
        
    • ارتاح
        
    • نرتاح
        
    • ترتاحي
        
    • أستريح
        
    • الراحه
        
    • الاسترخاء
        
    • قسطاً
        
    • استريح
        
    dinlenmek için kliniğe gitti ve o günden beri mahkum gibi yaşıyor. Open Subtitles ذهب إلى المعهد للراحة ، وأصبح منذ ذلك الحين سجيناً إفتراضياً هناك
    Hasta olduğunu ve birkaç gün dinlenmek istediğini belirten bir not göndermiş. Open Subtitles لقد أرسل ملحوظة يقول فيها أنه مريض ويطلب راحة لبضعة أيام
    Evde biraz vakit geçirip dinlenmek iyi olur. Open Subtitles من الجيد أن ترتاح و تستمتع ببعض الوقت بالمنزل
    Albay, acil bir şey yoksa gidip biraz dinlenmek istiyorum. Open Subtitles كولونيل , ان لم يكون هنالك شيء طارئ فانني أرغب بأن أرتاح قليلاً
    dinlenmek ve yemek yemek için bir sonraki kasabada duracağımıza dair karar almıştık. Open Subtitles لقد اتفقنا على أن نتوقف في القرية التالية لنأكل وننال قسطا من الراحة
    Gündüz saatlerinde gömüldüğü toprakta dinlenmek zorundadır. Open Subtitles في أثناء النهار عليه أن يرتاح في الأرض التي دفن فيها
    Kendine dinlenmek ve bunun hakkında düşünmek için biraz zaman ayır. TED خذ بعض الوقت للراحة والتفكير حول الأشياء
    Evet, aslında, dinlenmek için kulübeme gitmek üzereydim. Open Subtitles أجل في حقيقة الأمر أنا ذاهب للكوخ للراحة
    Baksana, biraz dinlenmek istemez misin? Open Subtitles حسنا ، والاستماع ، تريد للراحة حتى قليلا؟
    dinlenmek ve rahatlamak için. Open Subtitles نحن كنّا ندعوه راحة و استجمام في التعبير العسكري
    Birini iyileştirdiğim her seferinden sonra dinlenmek ve hastalığı kanımdan temizlemek için zamana ihtiyacım olacak. Open Subtitles ساحتاج الي فترة راحة لتطهير دمائي من المرض بعد كل مرة اعالج فيها احد.
    O zaman siz de yılbaşına kadar dinlenmek mi istiyorsunuz? Open Subtitles إذن, أنت أيضا تريد راحة إلى موسم الكريسماس؟
    Annen birkaç dakika dinlenmek istiyor canım. Open Subtitles أمك تريد أن ترتاح لعدة دقائق أخرى، عزيزي
    Neyse, ben gitsem iyi olur. Eminim dinlenmek istiyorsunuzdur. Yarın sizi alması için bir şoför gönderirim. Open Subtitles حسنا , من الأفضل أن أغادر الآن أنا متأكد أنك تود أن ترتاح سأرسل السائق ليأخذك غدا
    Tatlım, öyle yorgunum ki biraz dinlenmek istiyorum. Şöyle oturup yemeğimi sindirmek... ve sessizliğin tadına çıkarmak istiyorum. Open Subtitles يا عزيزتي أنا منهك جداً أريد أن أرتاح قليلاً أريد أن أجلس هنا و أريح قدماي
    Şey yani, bütün gün çalışıyorum, eve dinlenmek için geldiğimde... Open Subtitles أقصد أعمل طوال اليوم وأعود الى البيت حتى أرتاح
    Kalbim bile teklemeye başladı ve tamamen dinlenmek için bir hafta yattım. Open Subtitles حتى قلبي أصبح يثور وفرض علي ملازمة السرير لأسابيع لأجل الراحة التامة
    dinlenmek ya da yemek aramak için durduğumuzda, gözlerimi açtığımda uyanacağım ümidi ile gözlerimi kapatırdım. TED عندما كنا نتوقف لأخذ قسط من الراحة أو البحث عن الطعام، كنت أغلق عيناي، على أمل أنني عندما أفتحها، سأستيقظ.
    Peki, dinlen istiyorsan. Bugün herkes sadece dinlenmek istiyor. Open Subtitles هيا، استرح كما تحب الجميع يريد أن يرتاح اليوم
    Gündüzleri hep kapalı yerlerde gizleniyorum ve geceleri yol alıyorum. Arkadaşlık kurmak yok, dinlenmek yok, huzur yok. Open Subtitles اختبئ فى الغرف كل يوم و اسافر ليلآ ليس هناك اصدقاء او راحه او امان
    Ben sadece dinlenmek istedim orada, yatağa yatıp uyumak saç fırçasını kullanmak. Open Subtitles فقط اردت ان ارتاح هناك لأنام على السرير ان استخدم فرشاة الشعر
    Ayrıca tüm bu hediyeler sahiplerine ulaşmadan dinlenmek de yok! Open Subtitles ولن نرتاح حتى كل واحدة من هذه الهدايا يتم تسليمها
    İyi tarafından bak. Bu şansı dinlenmek için kullan. Open Subtitles أنظري الى الجانب المشرق يجب أن تستغلي الفرصة لترتاحي وألا لن ترتاحي أبداً
    Neyse, yarınki seçmelere dinlenmek için biraz uyumak zorundayım. Open Subtitles حسنـاً , علي أن أستريح قليلاً من أجل تجربة الأداء الخاصـة بي يوم الغد
    Biraz dinlenmek istersen ben bir süreliğine ona bakabilirim. Open Subtitles هل تودين الحصول علي بعض الراحه استطيع ان اعتني به لفتره
    Birazdan bu kısa vadeli versiyonlara daha çok değineceğiz ama sonraki gün dinlenmek zorunda olmadıkları için çok daha etkililer. TED سنتحدثُ أكثر عن هذه النسخ قصيرة الأمد خلال لحظات، لكنها أكثر كفاءة لأنها لا تضطرُ إلى الاسترخاء لليوم التالي.
    Yapman gereken tek şey... uyuyup, dinlenmek. Open Subtitles كل ما عليك فعله هو أن تنم و تأخذ قسطاً من الراحة
    - Bırak şunu, dinlenmek istiyorum. - Bir süredir seni arıyorum. Open Subtitles كفى ,اريد ان استريح لقد كنت ابحث عنك لفتره

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more