Eğer dinlersem, duymayacak şekilde süzgeçten geçiririm, tek yolu bu. | Open Subtitles | لأننى لو استمعت ، فإننى سأدقق فى كل شئ لهذا لا أستمع حقاً ، حتى يمكننى تناول الأمر |
Bu monologlarını biraz daha dinlersem şuracıkta uyuyakalacağım. | Open Subtitles | إذا استمعت إلى مناجاتك الفردية أكثر, سأغط في النوم على هذا الكرسي. |
Hikâyeni dinlersem, oğlumu geri alacağıma dair söz vermiştin. | Open Subtitles | لقد وعدتني لو استمعت لقصتك ستعيد لي ابني |
Belki o kaseti sürekli dinlersem fikrimi değiştirir ve burada kalırım diye düşündün. | Open Subtitles | ربما طننتِ أني إن استمعتُ له وقتها لكنتُ غيّرتُ رأيي، وأدعكِ تبقين |
Sidney, eğer bir kadını dinlersem, fikrini de kabul etmek zorunda mıyım ? | Open Subtitles | (سيدني) إذا استمعتُ للنساء هل ينبغي ان أوافقها الرأي كذلك ؟ |
Sidney, eğer bir kadını dinlersem, fikrini de kabul etmek zorunda mıyım? | Open Subtitles | (سيدني) إذا استمعتُ للنساء هل ينبغي ان أوافقها الرأي كذلك ؟ |
Ve seni bir dakika daha dinlersem köpek geri kalanları boğazını parçalayarak çıkaracak! | Open Subtitles | اذا استمعت لكلامك ستمزقك الكلاب بالخارج |
Hikâyeni dinlersem oğlumu geri alacağıma, söz verdin. Michael nerede? | Open Subtitles | لقد وعدتني لو استمعت لقصتك ستعيد لي ابني، أين (مايكل)؟ |
Yani, "Lenore uygunsuz olduğunu düşünüyor" deyip seni dinlersem ve işe bak gördün mü uygunsuzmuş desem | Open Subtitles | أقصد ماذا أن استمعت لكِ وكنت مثل اوه ، ( لينور ) تقول هذا غير لائق لذا أظن أنه غير لائق |