"dinleyebilirsin" - Translation from Turkish to Arabic

    • الاستماع
        
    • تستمعي إلى
        
    • الإستماع إلى
        
    • أنصت لما
        
    Eve dönerken yol boyunca o ibne müziğini dinleyebilirsin. Open Subtitles يمكنك الاستماع لهذا الهراء في طريق العودة للمنزل
    Tropikal Radyo'yu dinleyebilirsin. Open Subtitles يمكنك الاستماع إلى وزير الخارجية الاستوائية.
    Bunun normal duyma gibi olmadığını da biliyorum ama telefonla konuşabilir müzik dinleyebilirsin ya da gülebilirsin. Open Subtitles و أنا اعرف انها ليست مثل السمع الاعتيادى ولكن يمكنك عمل محادثة على الهاتف او الاستماع الى الموسيقى
    Oh, eğer sıkılırsan, kaset dinleyebilirsin. Open Subtitles إذا شعرت بالملل يمكنك أن تستمعي إلى المسجّل
    Tarlanı sürerken en sevdiğin kasetleri dinleyebilirsin... klima sayesinde de sıcaktan bunalmazsın. Open Subtitles بإمكانك الحراثة و الإستماع إلى شريطك المفضل .بينما مكيف الهواء يبقيك بارداً
    Seni takip ettim. Beni en azından dinleyebilirsin. Open Subtitles اقتفيتك حتّى وصلت إليك، فأقلّه أنصت لما لديّ.
    Aynı lanet hikayeleri kaç kez dinleyebilirsin ki? Open Subtitles كم مرّة يمكنكِ الاستماع إلى نفس القصص اللعينة ؟
    - Artık maçlarımı evden dinleyebilirsin.. Open Subtitles الان يمكنك الاستماع الى مبارياتي
    Dana sonra Tina'nın bebeği'nin kalp atışlarını dinleyebilirsin. Open Subtitles لاحقاَ يمكنك الاستماع لنبضاب قلب " تينا "
    Öldüğünde, eşini dinleyebilirsin. Open Subtitles يمكنك الاستماع لزوجتك عندما تكون ميتا.
    - Artık maçlarımı evden dinleyebilirsin.. Open Subtitles الان يمكنك الاستماع الى مبارياتي
    Ama istersen dinleyebilirsin. Open Subtitles يمكنك الاستماع ان كنت تريد
    Evet, pop müzik dinleyebilirsin ama aynı zamanda Findus Donmuş Balık Kroket alman gerekir. Open Subtitles أجل, بإمكانك الاستماع لموسيقى (البوب) خاصتنا لكن فقط إذا قُمت بشراء أصابع السمك المُجمّدة.
    Ya da ne söyleyeceğimi dinleyebilirsin. Open Subtitles أو يمكنك الاستماع لما سأقول
    Veya sadece dinleyebilirsin. Open Subtitles أو هل يمكن أن مجرد الاستماع.
    dinleyebilirsin. Open Subtitles يمكنك الاستماع.
    Oh, eğer sıkılırsan, kaset dinleyebilirsin. Open Subtitles إذا شعرت بالملل يمكنك أن تستمعي إلى المسجّل
    Onu kurtaramazsın, ama sesini dinleyebilirsin. Open Subtitles أنتي لا تستطيعي إنقاذه، لكن بامكانك أن تستمعي إلى صوته.
    Ve yiyebileceğim besleyici, hoş bir yemeği hazırlar hazırlamaz, istediğin herşeyi dinleyebilirsin. Open Subtitles وحينما تنتهين من التهام وجبتك وجبة طعام لذيذة رغم أنّي أوشكت على الانتهاء تستطيعين الإستماع إلى ما تحبين.
    O şeyi istediğin kadar dinleyebilirsin ama sabah uyandığında hâlâ beyaz olacaksın. Open Subtitles أتعلم يمكنك الإستماع إلى هذه ( الضوضاء ) طوال الليل ولكن عندما تستيقظ صباحاً سوف تجد كل شئ أبيض
    Seni takip ettim. Beni en azından dinleyebilirsin. Open Subtitles اقتفيتك حتّى وصلت إليك، فأقلّه أنصت لما لديّ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more