"dinleyecektir" - Translation from Turkish to Arabic

    • يستمع
        
    • سيستمع
        
    • سيصغي
        
    • ستستمع
        
    • ستنصت
        
    • يصغي
        
    • ينصت
        
    • ستصغي
        
    Birilerine göstereceğim çünkü birisi eninde sonunda beni dinleyecektir. Open Subtitles سأريها احد ما لانه يجب ان يستمع لي احد ما
    O insanların nasıl düşündüğünü biliyorsun. Seni dinleyecektir. Open Subtitles أنت تعلم كيف يفكر هؤلاء الرجال سوف يستمع لك
    Beni dinleyecektir. Konuşmama izin verin. Open Subtitles هو سيستمع لي، أَنا متأكد ألن تتركنى أتكلم معه؟
    ve bence Seth seni, anne-babasından daha çok dinleyecektir şu an. Open Subtitles وأظن أنه سيستمع لكِ بخلاف سماعه لوالديه حالياً
    Ben ona bir şey söyleyemem. Ama seni dinleyecektir. Open Subtitles لا أستطيع إقناعه لكن أنتِ سيصغي إليك
    Bu yüzden ona tam olarak olanları anlatınca beni dinleyecektir. Open Subtitles لهذا ستستمع حين أخبرها ما حدث بالتحديد
    Beni dinleyecektir, eminim buna. Open Subtitles ستنصت إليّ رغم ذلك، أثق من ذلك.
    Çocuklar, kilise ruhlarınız için iyidir. Unutmayın, Tanrı dualarınızı dinleyecektir. Open Subtitles يا رفاق، الكنيسة جيدة لأرواحكم وتذكروا أنّ الربّ يصغي لصلواتكم
    Beni tamamen dışladı, ama seni dinleyecektir. Open Subtitles لقد أبعدني عنه تماماً لكنه ربما يستمع إليك
    Seni dinleyecektir, başka seçeneği yok. Open Subtitles وسوف يستمع إليك، فلا خيار أمامه
    Ve... dinleyecektir. Open Subtitles نتحدث إليه بأنفسنا وسوف يستمع ألينا
    Dale seni seviyor, dinleyecektir. Open Subtitles مهلاً , أنه يحبك سوف يستمع إليك
    Durumu iyi açıkladın. O da iyi bir adam, seni dinleyecektir. Open Subtitles لقد طرحتى القضية جيداً وهو رجل صالح, سيستمع إليكِ
    - Onu bizimkinin öldüğüne ikna etmeniz lazım. Sizi dinleyecektir. Geçmişiniz var. Open Subtitles عليكما إقناعه أن مسلسلنا منتهي، سيستمع لكما لما بينكما من تاريخ.
    Eğer niyetimizi bilmesini sağlarsak bizi dinleyecektir. Open Subtitles اذا اعلمنه بنيتنا,سيستمع الي صوت العقل
    - Sonrasında söyleyeceklerini dinleyecektir. - Elbette. Open Subtitles ثم سيستمع إلى ما تريد قوله ، نعم
    Birisi beni dinleyecektir. Birisi beni- Open Subtitles سيصغي إلي شخص ما، شخصماسوف..
    Avatar'ın söyleyeceklerini dinleyecektir. Open Subtitles هو سيصغي إلى ماسيقوله الأفتار
    Seni dinleyecektir. Open Subtitles فإنها تقتدى بك و ستستمع إليكى
    Sonra, ancak sonra tam bağımsızlığa sahip olabiliriz. Davina biraz... dik başlı, ama seni dinleyecektir. Open Subtitles عندئذٍ فقط سنحظى باستقلال حقّ، (دافينا) عنيدة، لكنّها ستنصت لك.
    Ben onunla konuşurum, o beni dinleyecektir. Birileri onu kışkırtmış olmalı. Open Subtitles سوف أتحدث إليه وسوف يصغي إليّ لقد حرّضه شخص ما
    Seni dinleyecektir,aylarca,yıllarca,mecbur kaldıkça. Open Subtitles سوف ينصت إليك ﻷشهر، لسنوات إن اضطر إلى ذلك
    Beni dinlemez ama seni dinleyecektir. Open Subtitles لن تصغي إلي، لكنها ستصغي إليك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more