| Hayır, dostum. Ev yapımı çirkin mum diye bir şey yoktur. | Open Subtitles | مستحيل يا رجل ، لا وجود لشمعة بشعة من صنع منزلي |
| Büyü diye bir şey yoktur Simran, tamamen psikolojik. | Open Subtitles | لا يوجد شيء اسمه السحر يا سيمران هذا في خيالك فقط |
| Bana kaç kere tesadüf diye bir şey yoktur demişsindir? | Open Subtitles | كم مرة أخبرتني أنه لا يوجد ما يسمى بالمصادفات؟ |
| Medyum diye bir şey yoktur. Şimdi de böyle mi diyorsunuz? | Open Subtitles | لا يوجد شيء يدعى الوسطاء الروحانيين - هذا ما تقوله الآن - |
| Ben sahte bir peygamberim ve "Tanrı" diye bir şey yoktur. | Open Subtitles | إنّي نبيّ كاذب -والربّ خرافة -إيلاي)، توقّف) |
| Kötü fikir diye bir şey yoktur. | Open Subtitles | حسنا، ليس هناك شيء يدعى فكرة سيئة. |
| Çünkü, açık söyleyeyim, hafif konjestif kalp yetmezliği diye bir şey yoktur. | Open Subtitles | لأنه، فقط لنكون صريحين، ليس هناك شيء اسمه قصور قلب احتقاني بسيط. |
| Elbette ki yapmazdım çünkü psişik veya medyum diye bir şey yoktur. | Open Subtitles | بالطبع لمْ أكن كذلك حقاً لأنّه ليس هناك شيء مثل كالوسطاء الوسطاء الروحانيين، أو لمْ أقابل واحداً على الأقل. |
| Hayır tatlım. Canavar diye bir şey yoktur. | Open Subtitles | كلا يا حبيبتي ليس هناك وجود للوحوش |
| Margareth Thatcher'ın meşhur sözünde: "Toplum diye bir şey yoktur." | TED | وقد سبق وأن قالت مارغاريت تاتشرر أنه لا وجود لشيء يشبه المجتمع |
| Tanrı diye bir şey yoktur.. Sadece ben varım.. tanrı senin ruhunu affetsin. | Open Subtitles | لا وجود للرب اما انا فموجود لعل اللة يرحمك |
| Hayır, değil. Çünkü hayalet diye bir şey yoktur. | Open Subtitles | كلاّ , ليس له أية علاقة لأنه لا وجود للأشباح |
| Akvaryumda yaşıyorsan değişim diye bir şey yoktur. | Open Subtitles | عندما تعيش في حوض السمك، لا يوجد شيء اسمه تغيير |
| Size her güvenlik açığını bulup, kapattığımı söyleyebilmeyi çok isterdim, ama kusursuz güvenlik diye bir şey yoktur. | Open Subtitles | ليت بوسعي القول أني وجدتُ كلّ ثغرة وقمتُ بتحصينها، لكن لا يوجد شيء اسمه "نظام أمني مُحكم" |
| Ama hatırlatmak isterim ki, bilimde başarısızlık diye bir şey yoktur. | Open Subtitles | لكني أود تذكيركم أنه في مجال العلم لا يوجد ما يسمى بالفشل |
| Şans ya da kader diye bir şey yoktur, değil mi? | Open Subtitles | لا يوجد ما يسمى بالقدر أو النصيب أليس كذلك؟ |
| Kara büyü diye bir şey yoktur. | Open Subtitles | لكن لا يوجد شيء يدعى السحر الاسود |
| Ben sahte bir peygamberim ve "Tanrı" diye bir şey yoktur. | Open Subtitles | إنّي نبيّ كاذب والربّ خرافة |
| Medyum diye bir şey yoktur, Karen. | Open Subtitles | ليس هناك شيء يدعى الوسطاء الروحانيين (يا (كارين |
| Belki mecaz diye bir şey yoktur. | Open Subtitles | ربما ليس هناك شيء اسمه الاستعارة |
| "Son bir büyük iş" diye bir şey yoktur aslında. | Open Subtitles | الآن ، ليس هناك شيء مثل عملية واحدة أخيرة |
| Günah diye bir şey yoktur. | Open Subtitles | ليس هناك وجود للخطيئة |
| Normal insan diye bir şey yoktur. | Open Subtitles | لا يوجد شيء كهذا |
| Yardım sever diktatör diye bir şey yoktur, bir zayıf olan vardır, bir de ölü olan. | Open Subtitles | لا يوجد شيء يسمى بـ الدكتاتور الطيب يوجد واحد ضعيف فقط أو واحد ميت |
| Yakın diye bir şey yoktur. Bizi geçir yoksa öldük demektir. | Open Subtitles | لا يوجد هناك تقريبا إما أن نعبر من البوابة أو سننتهى |
| Mulder, hayalet ya da psikokinesis diye bir şey yoktur. | Open Subtitles | Mulder، ليس هناك مثل هذا الشيءِ كأشباح أَو psychokinesis. |
| Aşırı diye bir şey yoktur. | Open Subtitles | لا يوجد شيء بعيد جداً |
| Ama herkes bilir ki ilk görüşte aşk diye bir şey yoktur. | Open Subtitles | صوتك مثل العاشقه لكن ليس هناك مثل هذا الشيء كالحب من أول نظره |