| Telefon şirketinden Regina diye bir kadın aramış ve her iki hattın da dinlendiğini söylemiş. | Open Subtitles | امرأة اسمها ريجينا من شركة الهاتف اتصلت بها وقالت ان كلا خطي الهاتف في منزلي مراقبان خط هاتف منزلي |
| Aynı yıl, Sally Scofield diye bir kadın hatırlıyor musunuz? | Open Subtitles | في العام نفسه، هل تتذكّر امرأة اسمها (سالي سكوفيلد)؟ |
| Mountjoy Gaol cezaevinde müebbet yatan Lily Brogan diye bir kadın var. | Open Subtitles | هناك امرأة تدعى ليلى بروجان |
| Dün gece, otel odamda, televizyonda CJ diye bir kadın gördüm. | Open Subtitles | الليلة الماضيه, رأيت في غرفتي بالفندق امرأه تدعى "سي جي" على التلفاز هل تعرفينها ؟ |
| Ama Brenda Evans diye bir kadın oturuyor. | Open Subtitles | - لا - لكن إمرأة تُدعى (بريندا إيفانز) تقطن هنـا |
| Geçen ay Michigan'da kefaletle serbest bırakılmış ve kefaleti Sally Downs diye bir kadın ödemiş. | Open Subtitles | (ريد كوبلينز)، لقد افرج عنه الشهر الماضي من (ميشيغان)، وقد دفعت الغرامة امرأة تُدعى (سالي داونز) |
| Betsy Kettleman diye bir kadın var, bahsetmiştim. | Open Subtitles | (هناك امرأة اسمها (بيتسي كيتلمان لقد ذكرتها لك |
| June Osborn diye bir kadın tanıyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف امرأة اسمها (جون أوسبورن)؟ |
| Evet, Nadia diye bir kadın. | Open Subtitles | امرأة تدعى نادية. |
| Dün gece, otel odamda, televizyonda CJ diye bir kadın gördüm. | Open Subtitles | الليلة الماضيه, رأيت في غرفتي بالفندق امرأه تدعى "سي جي" على التلفاز هل تعرفينها ؟ |
| Selena Callaway diye bir kadın hakkında bilgiye ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا بحاجة لبعض المعلومات (عن إمرأة تُدعى (سيلينا كالواي |
| Dalit Zirin diye bir kadın. Aramaların sonuncusu da bu tartışmadan bir saat önce. | Open Subtitles | هُنالك امرأة تُدعى (داليت زيرن) آخر اتصالاتها كان قبل ساعة من الجدال. |