"diyebileceğim" - Translation from Turkish to Arabic

• يمكنني قوله
• أدعوه
• أستطيع قوله
• لأدعوه

Tek diyebileceğim bu geceki fiyaskonun ardından, düğündeki oturma planını yeni baştan düzenlemem gerekecek.
كل ما يمكنني قوله هو أنه بعد مهزلة اليوم.. فسيجب أن أفكر مجدداً في خطة الزفاف..

Tek diyebileceğim şu ki; sana o kadar düşkün olmayabilir çünkü bir kez bile çalmadı.
كل ما يمكنني قوله أنها ليست بتلك المغرمة لأنها لم ترد لك و لو واحدة

Tek diyebileceğim, dönüşünün ilk gününü böyle planlamamıştım.
كل ما يمكنني قوله هذا ليس كما . خطّطت من أجل عودتك اليوم الأول

Böylece 18’ime gelince, nihayet burası evim diyebileceğim bir yer bulmak umuduyla Kore’ye gitmeye karar verdim.
عندما بلغتُ 18، قررتُ الذهاب إلى كوريا، متأملة بأنني أخيراً سأعثر على مكان أدعوه الوطن.

Ne de senin dışında erkek diyebileceğim birini gördüm, iyi dost.
ما يمكنني أن أدعوه رجلاً إلا أنت يا صديقي العزيز

diyebileceğim kadarıyla, Güney Utah'da.
, حسنا , كل ما أستطيع قوله أنها فى جنوب يوتاها

Artık kime ailem diyebileceğim ben?
أعني ، من هناك لأدعوه بعائلتي الآن

Tek diyebileceğim, bir şekilde alınmayı başarmış.
كل ما يمكنني قوله هو أن ذلك جعلها تشعر بالإهانة.

- Tüm diyebileceğim ne yapmak için eğitildiysek bunu düşman pozisyonunda yapacağımız.
كل ما يمكنني قوله هو أننا بحاجة لفعل ذلك، التي ندرب في كل وقت.

diyebileceğim tek şey bundan iyisini hiç tatmadım...
كلّ ما يمكنني قوله هو أنّي لم أتذوّق شيئًا أفضل قطّ.

diyebileceğim tek şey gün geçtikçe daha da normalleşiyor.
وأحياناً يساورني ذلك الشعور وكل ما يمكنني قوله الطبيعية تعود لحياتي بمضي الأيام شيئاً فشيئاً

Şu anda sana tek diyebileceğim tehlikede olduğun.
الآن، الشيء الوحيد الذي يمكنني قوله... بأنك في خطر...

Millet tek diyebileceğim, Hadi Rock!
كلّ ما يمكنني قوله هيا بنا نعزف الروك

- Tek diyebileceğim bu "Teşekkür ederim"
كل ما يمكنني قوله هو شكراً لكم

Burası sonsuza dek "evim" diyebileceğim bir yere benziyor.
إنه يبدوا كمكان يمكن أن أدعوه بالبيت للأبد

Benim dünyam sevdiğim insanlar ve ev diyebileceğim bir yerdir.
عالمي ينتهي بالأشخاص الذين أهتم لهمـ وبمكان أدعوه وطني

Benim de parka gidip tavşan diyebileceğim bir şey yakalamam gerekiyor.
و انا مازلت بحاجه للذهاب للمتنزه لألتقط شيئاً بإمكاني أن أدعوه أرنب

Birkaç defa çıktığım oldu ama "ilk aşkım" diyebileceğim kimse olmadı.
واعدت عدة مرات لكن ليس هناك شخص يمكن أن أدعوه حبي الأول

Neredeyse sevgilim diyebileceğim sevimli biri var.
وشخص لطيف , يمكنني أن أدعوه حبيبي

Size diyebileceğim tek şey, hastanede bir salgının çıktığı ve bunu kontrol altına almak için gereken her türlü adımı attığımızdır.
كل ما أستطيع قوله هو إنّ هنالك حالة تفشّي بالمستشفى ولقد اتّخذنا كل الضروريات والمسؤوليات لإحتواء هذا المرض

Bugün sana yaşattığım acıyı düşünerek diyebileceğim tek şey olanların benim isteğimin dışında geliştiği.
ولو أن معرفة الحقيقة سببت لكي كل هذا الألم اليوم فكل ما أستطيع قوله , أن هذا لم يكن مقصدي بالمرة

Kan lekesinden bir şey çıkmadı. Tek diyebileceğim, yakın mesafeden vurulmuş.
لطخات الدم غير حاسمة، كلّ ما أستطيع قوله هو أنّه أطلق عليها النار من مدى قريب