Yani diyorsun ki İsaribi adındaki bu kız seni kurtardı? | Open Subtitles | اذاً أنت تقول أن الفتاة ايسيرابي هي من أنقذتك ؟ |
Tamam, o zaman sen diyorsun ki temel değerlerimizden birisi eksik. | Open Subtitles | حسنا اذا انت تقول ان واحدة من قيمنا الجوهرية هي خاطئة |
Yani diyorsun ki, Jason'ın sabah 4'te garaja girdiğini gördün. | Open Subtitles | إذاً، أنت تقول أنك رأيت جايسون يسحبها للمرآب في الرابعة |
Tamam, yani diyorsun ki hâlen kaybedebileceğimiz milyonlar mı var? | Open Subtitles | حسنًا لكنك تقول أنه ما زال لدينا ملايين متبقية لنخسرها |
Yani diyorsun ki bu katil onları öldürerek çok daha büyük bir ızdıraptan kurtardığına inanıyor. | Open Subtitles | حسناً، تقول أنّ القاتل يخال نفسه ينقذ ضحاياه من حياة قاسية عن طريق قتلهم. |
Yani diyorsun ki, dünyanız sondanın radyo dalgalarından zarar gördü, öyle mi? | Open Subtitles | تقول بأن عالمك دُمر بسبب موجات راديو صادرة من المسبار؟ |
Yani diyorsun ki "uçan bir telefon" çukurlar açıp 25,000 kişiyi öldürdü? | Open Subtitles | إذًا تقول أن هاتفًا طائرًا سقط لينفجر ويقتل معه 25 ألف نسمة. |
diyorsun ki Mr. Blonde önce seni öldürecekti sonra da geldiğimizde bizi öldürüp elmasları alıp kaçacaktı. | Open Subtitles | أنت تقول أن السيد بلوند كان سيقتلك وعندما نعود كان سيقتلنا |
Sen diyorsun ki bu kız seni seviyor ama başkasıyla evleniyor. | Open Subtitles | أنت تقول أن هذه الفتاة تحبك وهي ستتزوج شخصا آخر |
Yani diyorsun ki adamın biri bu müşterileri alıp onları Graff'e satabilir mi? | Open Subtitles | وأنت تقول ان رجلا يمكن أن يأخذهم ويبيعهم لجراف ؟ |
Chazz, diyorsun ki tek istediğimiz duyulmak. | Open Subtitles | والان شاز , تقول ان كل ماتريدة هو أن تٌسمع |
Sen diyorsun ki benden 10-15 yaş büyük birine aşığım kızı var, kocası var. | Open Subtitles | أنت تقول أنك تحب امرأة أكبر منك بحوالي 10 أو 15 سنة ولها ابنة ولها زوج |
Yani diyorsun ki orası tasdiklenmiş, bir açık uyuşturucu marketi. | Open Subtitles | إذن ، أنت تقول أنه عبارة عن سوق مخدرات مرخّص به على الهواء |
Yani diyorsun ki, bu kendine yardım etmeyi amaçlayan göz kamaştırıcı grup insanların hafızasını silebiliyor. | Open Subtitles | إذن أنت تقول أنّ مجموعة مُساعدة ذاتيّة مُبجّلة بإمكانها محو ذاكرة الناس؟ |
Yani diyorsun ki orada bir yerlerde bizi izlemek için bilet almış insanlar var. | Open Subtitles | حسناً، أنت تقول بأن هناك أناساً ابتاعوا تذاكر لمشاهدتنا |
Yani, diyorsun ki sr6 kalıntısı bu bıçağın üstündeydi ve bu da Anja'yı mı öldürdü? | Open Subtitles | إذاً تعتقدين أن رواسب هذا الجين جائت من سكينة حراثة وهذا ما قتلها ؟ |
Yani diyorsun ki, anlaşma yapmak üzere olduğumuz kadın bana suikast girişiminde mi bulundu? | Open Subtitles | هل تعني أن المرأة التي نحن على وشك عقد اتفاق معها حاولت قتلي؟ |
Yani diyorsun ki o sarhoş denizci yirmi ikisindeyken bir çavuştan fazlası mıydı? | Open Subtitles | هل تقول, انه يمكن لبحار سكران ان يعرض شئ اكثر من عريف فى الثانية والعشرون ؟ |
Yani diyorsun ki, Sam ve benim onunla iletişim kuracağımızı biliyordu, öyle mi? | Open Subtitles | اذن أنت تقول بأنه علم انني وسام نحاول الإتصال به؟ |
Yani diyorsun ki ruhun olması acı çekmeye eş değer. | Open Subtitles | إذن، ما تقوله.. هو أن الروح تعادل المعاناة |
Peki, yani diyorsun ki eve götürmek için Trick onaylı güven belgesi var. | Open Subtitles | حسناً اذن ماتقوله هو هو امن جداً للإعتناء بالمنزل ؟ |
Yani diyorsun ki hiçbir şeyi kontrol edemeyiz. | Open Subtitles | لذا أساساً أنت تقول أننا لا نملك السيطرة على هذا؟ |
Yani diyorsun ki yaptığı her şey sana karşı kullanabilmesi için mi? | Open Subtitles | لذا أنتِ تقولين أن كل شيء يقوم به يفعله حتى يستخدمه ضدك؟ |